Moğolların Anadolu’da yapmış olduğu faaliyetler nelerdir?

Moğolların Anadolu’da yapmış olduğu faaliyetler nelerdir?
TÜRKİYE SELÇUKLU – MOĞOL MÜCADELELERİ
XIII. yüzyıldan itibaren Anadolu’ya yönelik Moğol tehdidi belirgin hâle geldi. Türkiye Selçuklu Sultanı I. Alâeddin Keykubat bu durum karşısında bazı tedbirler almak zorunda kaldı. Konya, Kayseri, Sivas gibi şehirlerin kalelerini yeniden inşa etti. Sınır boylarındaki kaleleri güçlendirdi. Eyyübilerle dostane ilişkiler kurdu. Moğollarla iyi geçindi.
I. Alâeddin Keykubat, Moğol tehdidine karşı Kafkaslarda hüküm süren Harzemşahlarla iyi ilişkiler kurdu. Hatta Eyyubilerle birlikte Harzemşahları da yanına alarak Moğollara karşı ittifak kurmak istedi. Ancak Harzemşah Hükümdarı Celalettin Harzemşah’ın Ahlat’ı işgal edip Sivas’a doğru ilerlemesi yüzünden bu ittifak gerçekleşmedi. Bu gelişmeler üzerine I. Alâeddin Keykubat, Harzemşahlar Devleti üzerine yürüdü. Erzincan civarındaki Yassı Çimen’de yapılan savaşı Türkiye Selçuklu Devleti kazandı (1230). Bu savaştan bir süre sonra Harzemşahlar yıkıldı (1231). Harzemşahların yıkılmasıyla Türkiye Selçuklu Devleti ve Moğollar komşu oldular.
MOĞOL İMPARATORLUĞU (1196-1227)
1196 yılında, dağınık hâlde bulunan Moğol kabilelerini tek bir bayrak altında toplamayı başaran Cengiz Han tarafından kuruldu. Moğollar, devlet yönetiminde Uygurlardan etkilenmiş, önemli devlet memuriyetlerine Uygurları getirmişlerdi. Büyük bir imparatorluk kurmayı hedefleyen Cengiz Han, önce Kansu ve Ordu bölgesini hâkimiyeti altına aldı. Daha sonra Çin’in merkezi durumundaki Pekin’i uzun süren savaşlar sonrasında almayı başardı. 1221’de Harzemşahlarla yaptıkları mücadeleler sonucunda Harezm Bölgesi’nin büyük bir kısmını ele geçirdiler. Bir süre sonra tüm Kafkasya, Rusya ve Anadolu’yu Moğolların hâkimiyeti altına aldı.
Prof. Dr. İsenbike TOGAN

Moğol imparatorluk
Anadolu’ya hâkim olmak isteyen Moğollar büyük bir ordu ile Malatya’ya kadar ilerlediler. Bu durum karşısında I. Alâeddin Keykubat, Moğol Hükümdarı Ögeday’a elçiler göndererek barış teklifinde bulundu. Moğolların ağır şartlar içeren teklifini, Moğolları Anadolu’dan uzak tutabileceği düşüncesiyle kabul etti. Moğol tehlikesinin daha da belirgin hâle gelmesi üzerine Abbasi halifesi, Selçuklu ve Eyyubilere elçiler gönderdi. Elçiler, her iki devlete birbirleriyle savaşmaları yerine Moğollara karşı ittifak kurmalarını önerdiler. I. Alâeddin Keykubat bu fikre destek verdi. Ancak bu ittifaka karşı olanlar, I. Alâeddin Keykubat’ın elçiler, onuruna verdiği ziyafet esnasında onu zehirleyerek öldürdüler (1237).
MOĞOL İSTİLASI VE SONUÇLARI
I. Alâeddin Keykubat’ın vefatından sonra yerine oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev geçti. Babası kadar devlet tecrübesi olmayan II. Gıyaseddin Keyhüsrev, tahta çıkmasında kendisine yardımcı olan vezir Sadettin Köpek’in etkisinde kaldı. Hırsı ve ülkeyi tek başına yönetme isteği Sadettin Köpek’in birçok önemli devlet adamını ve komutanı ortadan kaldırmasıyla kendini gösterdi. Ancak tahta çıkmaya kalkışınca II. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından ortadan kaldırıldı. Tüm bu gelişmeler merkezî otoriteyi zayıflattı. Bu durumdan faydalanan bazı Türkmenler isyan çıkardılar.
Baba İshak İsyanı (1237): Selçuklu merkezî otoritesinin zayıflamasını fırsat bilen Güney Anadolu’daki (Kâhta, Adıyaman ve Maraş) bazı Türkmenler otlak ve mera yetersizliği, devletin kendileriyle fazla ilgilenmediği iddiasıyla Baba İshak adlı bir şeyhin etrafında isyan çıkardılar. Ancak burada fazla tutunamayan Baba İshak Amasya’ya giderek buradaki Türkmenleri de isyana teşvik etti. Tanrının kendilerine zafer vadettiğini, yapılacak savaşlarda kimsenin öldürülemeyeceğini iddia etti. Sivas’ı ele geçirip yağmalayan Türkmenler, üzerlerine gelen bir Selçuklu ordusunu da yenmeyi başardılar. II. Gıyaseddin Keyhüsrev, Baba İshak üzerine yeni ordular gönderdi. Yakalanan Baba İshak idam edildi. Ancak bu isyanları fırsat bilen Moğolların Anadolu üzerindeki baskıları iyice arttı.
Baba İshak İsyanı’nın Türkiye Selçuklu Devleti üzerindeki etkileri neler olmuştur?
Kösedağ Savaşı (1243): Türkiye Selçuklu Devleti’nin Baba İshak İsyanı’nı güçlükle bastırmasını ve merkezî otoritenin bozulmasını fırsat bilen Moğollar Anadolu’ya saldırdılar. Erzurum’u yağmaladılar. II. Gıyaseddin Keyhüsrev, Moğolları Sivas’ın doğusunda yer alan Kösedağ mevkisinde karşıladı. Selçuklu öncü kuvvetinin Moğollar tarafından imha edilmesiyle paniğe kapılan Sultan, savaş meydanını terk ederek Konya’ya doğru çekildi (1243). Moğollar kısa sürede Sivas, Erzincan ve Kayseri’yi ele geçirip yağmaladıktan sonra İran’a çekildiler.

tarih kösedağ savaş tablo
Kösedağ yenilgisinden sonra Sultan, Moğol Komutanı Baycu Noyan’a elçiler göndererek barış istedi. II. Gıyaseddin Keyhüsrev Moğolların ağır şartlar içeren antlaşmasını, vergi ödemek koşuluyla kabul etmek zorunda kaldı. Dolayısıyla Türkiye Selçuklu Devleti, Moğolların denetimine girmiş oluyordu. Kösedağ Savaşı’nın sonucunda;
• Türkiye Selçuklu Devleti dağılma sürecine girdi.
• Selçuklularda taht kavgaları arttı ve Moğollar istediklerini tahta çıkarmaya başladı. Böylece Türkiye Selçuklu Devleti Moğolların egemenliğine girdi.
• Merkezî otoritenin bozulması üzerine birçok Türk beyliği ortaya çıktı.
• Anadolu yağmalanarak tahrip edildi. Tarımsal üretim düştü. Ticaret yollarının güvenliği kalmadığından ticari faaliyetler azaldı.
• Moğol tehlikesinden kurtulmak isteyen birçok Türkmen boyu Batı Anadolu’ya göç ederek buraların Türkleşmesini sağladı.
KÖSEDAĞ SAVAŞI SONRASI ANADOLU
Türkiye Selçuklu Devleti, son hükümdarının (II. Mesut) keder ve hüzün içinde ölümü üzerine parçalandı. 1308 yılında Anadolu’nun genel görünümü şöyleydi: Orta ve Doğu Anadolu İlhanlıların Anadolu valilerinin elinde, yine Trabzon İmparatorluğu ve Kilikya Ermeni Krallığı İlhanlılara tâbi durumdaydı. Maraş ve Antep çevreleri ise Memlûkluların elindeydi. Marmara’nın güney ve doğu sahilleri Bizans denetimindeydi. Batı Anadolu, Isparta, Mersin, Kastamonu’da çeşitli Türkmen beylikleri kurulmuştu ancak bunların tamamı İlhanlı Devleti’ne vergi ödemek durumundaydı. Bu beylikler içerisinde Konya’da bulunan Karamanoğulları en güçlü beylik olarak görünürken kendilerini Türkiye Selçuklu Devleti’nin mirasçısı kabul ediyorlardı. Zaman zaman İlhanlı komutanları Anadolu’ya geliyor, kendilerine itaatsizlik yapan Türkmen beylerini cezalandırıyorlardı. Tüm bu gelişmeler yüzünden Anadolu’da can ve mal güvenliği kalmamış, ticari faaliyetler durma noktasına gelmişti.
Yılmaz ÖZTUNA
Kösedağ Savaşı’nın siyasi, ekonomik ve sosyo-kültürel sonuçları nelerdir?
MOĞOL İSTİLASI SONRASI ANADOLU’NUN SİYASİ VE TOPLUMSAL DURUMU
XI. yüzyılda Türkiye Selçuklu Devleti’nin kurulması ve birçok bölgeyi fethetmesi, Anadolu’ya çok sayıda Türkmen’in gelmesine neden oldu. Türkiye Selçukluları, doğudan gelen bu Türkmenleri, batıda “uç” adı verdiği Bizans sınırlarına yerleştirdi. Uçlara yerleşen Türkmenlerin görevi sınırların güvenliğini sağlamaktı. Her ucun bir beyi vardı. Bunların kendilerine ait yaylak ve kışlakları bulunurdu. Bizans’tan ele geçirdikleri bölgeler Türkiye Selçuklu Devleti tarafından kendilerine “kılıç hakkı” olarak verilirdi.
Kösedağ Savaşı sonrasında Türkiye Selçuklularının, Moğollara yenilerek dağılma sürecine girmesiyle uçlardaki Türkmenler bağımsız hareket etmeye başladılar. Diğer yandan Anadolu’da Moğol baskısının artması sonucu, birçok Türkmen batıya, uçların bulunduğu bölgelere göç etmek zorunda kaldı. Bu durum uçlarda ani bir nüfus artışına, dolayısıyla da sosyal ve ekonomik sorunlara yol açtı.
Kösedağ Savaşı sonrasında, Türkiye Selçuklu Devleti, Moğol İlhanlı Devleti’nin egemenliği altına girdi. Bu durumdan faydalanan uçlardaki Türkmen beyleri bağımsız hareket etmeye başladı. Ancak bu Türkmen beyleri bir süre sonra İlhanlı Devleti’ne biat etmek zorunda kaldılar. İlhanlıların 1336 yılında yıkılmasıyla tamamen bağımsız oldular. Böylece Anadolu’da İkinci Türk Beylikleri Dönemi başladı.

harita XIV. Yüzyıl Başlarında Anadolu Türk Beylikleri İkinci Beylikler Dönemi
Kösedağ Savaşı’ndan sonra Anadolu’da İkinci Beylikler Dönemi’nin ortaya çıkmasının sebep ve sonuçları nelerdir?
Kösedağ Savaşı’ndan sonra Anadolu’da kurulan Türk Beylikleri ve kuruldukları bölgeler
Karamanoğulları Konya civarında kuruldu. Dönemin en güçlü beyliği idi.
Osmanoğulları Söğüt ve Domaniç civarında kuruldu.
Germiyanoğulları Kütahya civarında kuruldu.
Hamitoğulları Isparta ve Burdur civarında kuruldu.
Aydınoğulları Aydın civarında kuruldu. Denizcilik faaliyetlerinde bulundular.
Candaroğulları Kastamonu ve Sinop civarında kuruldu. Denizcilik faaliyetlerinde
bulundu.
Menteşeoğulları Muğla civarında kuruldu. Denizcilik faaliyetlerinde bulundu.
Ramazanoğulları Adana ve Tarsus civarında kuruldu.
Saruhanoğulları İzmir ve Manisa civarında kuruldu. Denizcilik faaliyetlerinde
bulundu.
Dulkadiroğulları Maraş civarında kuruldu.
Karesioğulları Balıkesir ve Çanakkale civarında kuruldu. Denizcilik faaliyetlerinde bulundu.
Eratna Devleti Ankara, Tokat, Sivas civarında kuruldu.
Moğollar Doğu ve Orta Anadolu’yu işgal etmelerine rağmen Batı Anadolu bölgesine ulaşamadılar. Bu durum, birçok şeyh, derviş ve âlimin batıda güvenli gördükleri uçlara sığınmalarını sağladı. Uçlarda son derece iyi karşılanan şeyhler, derviş ve âlimler; bölgede yarattıkları dinî ve millî heyecanla Bizans’a karşı gaza ve cihat mücadelesini başlattılar.
Türkiye Selçuklu Devleti alperenleri uç (sınır) bölgelerine yerleştirerek bunların hem fetihlerde bulunmalarını hem de bulundukları bölgelerde İslamiyet’i yaymalarını sağladı. Bunlar arasından Baba İlyas, Anadolu’da “Babaîlik” adıyla tarikat kurdu. Bu tarikatın dışında Anadolu’da Mevlevilik, Bektaşilik, Yesevilik gibi tarikatlar faaliyetlerde bulunuyordu. Bunlar özellikle Kösedağ Savaşı sonrası Anadolu’da sosyal huzurun bozulması karşısında düzeni yeniden sağlanmasına yönelik büyük gayretler gösterdiler. Nitekim Mevlânâ Celâleddîn-î Rumî bir uyarıcı ve yol gösterici gibi davranarak Anadolu’nun karışık dönemlerinde insanlara yeni ufuklar açmaya çalıştı.
Bektaşilik Tarikatı’nın kurucusu Hacı Bektâş-ı Veli Suluca Karahöyük’te bir zaviye kurarak Moğol istilası yüzünden Anadolu’da zor durumda kalan insanlara kucak açtı. Ayrıca Hacı Bektâş-ı Veli, dergâhına gelen insanları aydınlatmaya Bektaşilik tarikatından yetişen müritleri ise Anadolu’nun çeşitli yerlerine giderek İslamiyet’i yaymaya çalıştı.

Hacı Bektaş-ı Veli Dergah Nevşehir
Moğol istilası sonucu Anadolu’da sosyal düzeni sağlamaya çalışan önemli isimlerden birisi de engin insan sevgisi ile Anadolu halkını etkileyen Yunus Emre idi. Adalet, iyilik ve dostluğa yönelik temel öğretileri sayesinde Anadolu halkı arasında birlik ve beraberliği sağlamaya yönelik önemli çalışmalarda bulunan Yunus Emre, bu sayede günümüze kadar Anadolu halkının gönlünde yer edindi.
Bunları yapmayın ben bir öğretmenim,çocuklar buradan yaparlarsa ödevlerini ,biz öğretmenlerin ödev vermesine gerek yok. Akıllı tahtadan açıp okuduruz.
acaba sew oldunuz mu?
Teşekkürler Gamze hanım :)
Harika bir şiir kaleminize Maaşallah
Teşekkürler :))