Bilim Adamları ve Buluşları
Bilim Adamları ve Buluşları
Albert Einstein (1879 – 1955)
İnsanlık tarihinin en yaratıcı zekalarından biri olan Alman asıllı ABD’li fizikçi.
20. yüzyılın başlarında geliştirdiği kuramlarıyla ilk kez kütleyle enerjinin eşdeğerliğini kanıtladı.
Uzay, zaman ve kütle çekimi üzerine tümüyle yeni düşünme yolları önerdi.
Işık ve kütle çekim için geliştirdiği özel ve genel görelilik kuramlarıyla, Newton’dan sonra fizikte yeni bir çığır açtı.
Alexander Fleming (1881 – 1955)
İskoç hekim. 1928 yılında, laboratuarında bir tür bakteri üzerine çalışırken, kültür ortamında oluşan küf mantarının çevresindeki bakterilerin gelişemediğini gözlemledi.
Bu küf mantarının bakterilerin çoğalmasını engelleyen bir madde salgıladığını saptayan Fleming, bu maddeye “penisilin” adını verdi.
Böylece bakterilere karşı antibiyotik kullanımını başlattı.
Alexander Graham Bell (1847 – 1922)
İskoç asıllı ABD’li buluşçu. Bell ailesi, yıllar boyunca güzel konuşma üzerine çalışmış bir aileydi.
Bu ailenin bir üyesi olan Graham Bellde çalışmalarını sesin iletimi ve bu yolla iletişim kurma üzerinde yoğunlaştırdı.
Bunun sonucu olarak 1876’da telefonu icat etti.
Graham Bell sayesinde hayatımıza giren telefon, çağımızın en önemli buluşlarından biri sayılıyor.
Alfred Wegener (1880 – 1930)
Alman metorolog ve yerbilimci. Kıtaların kayması kuramını ortaya attı.
Wegener, başlangıçta tüm kıtaların Pangea adında tek bir kıta olduğunu, sonradan parçalanıp dağılarak zamanla günümüzdeki yerlerine ulaştığını ileri sürdü.
Kuzey Kutbu’nun araştırılmasına katkıları oldu.
Blaise Pascal (1623 – 1662)
Fransız matematikçi, fizikçi ve felsefeci. Küçük yaşlardan beri bilimle uğraşan Pascal, 16 yaşında “Konikler Üzerine Deneme” adlı kitabı yazdı.
18 yaşında bir hesap makinesi icat etti. Atmosfer basıncı, sıvıların dengesi, hidrolik pres, aritmetik üçgen konularında birçok çalışması var.
Fermat ile birlikte olasılıklar hesabını da buldu.
Cahit Arf (1910 – 1997)
Türk matematikçi. Doktora yapmak için gittiği Almanya’da matematikçi Helmut Hasse ile birlikte önemli çalışmalar yaptı.
Bu çalışmalar sonunda matematikte Hasse-Arf Kuramı’nı geliştirdi.
“Arf değişmezi”, “Arf halkaları” ve “Arf kapanışları” gibi adıyla anılan matematiksel terimleri bilim dünyasına kazandırdı.
TÜBİTAK’ın kuruluşunda önemli rol oynadı.
Edwin Hubble (1889 – 1953)
ABD’li astrofizikçi. Güneş Sistemi’ni barındıran Samanyolu’ndan başka gökadalar da bulunduğunu saptadı.
Yaptığı gözlemler sonunda gökadaların, aralarındaki uzaklıkla bağlantılı bir hızla birbirlerinden uzaklaştıklarını buldu.
Bu, evrenin genişlemekte olduğu düşüncesini destekleyen bir keşif oldu.
Feza Gürsey (1921 – 1992)
Türk kuramsal fizikçi. Matematiksel fizik ve yüksek enerji fiziği üzerine çalışmalar yaptı.
Çalışmalarıyla 1968’de TUBİTAK Bilim Ödülü, 1977’de Oppenheimer Ödülü, 1979’da Einstein Madalyası ve ilerleyen yıllarda çeşitli kurum ve kuruluşlardan ödüller ve onursal doktoralar kazandı.
Galileo Galilei (1564 – 1642)
İtalyan fizikçi, gökbilimci ve yazar.
Bütün cisimlerin yere aynı hızda düştüğünü keşfetti, eylemsizlik ilkesini ilk kez formüle etti.
Sarkacın salınımlarındaki eşzamanlılığı saptadı.
Teleskop kullanarak evreni gözlemleyen ilk kişi oldu.
Dünya’nın Güneş çevresinde döndüğünü söyledi, ama Engizisyon’un baskısı altında bu görüşünü geri almak zorunda kaldı.
Galileo Galilei (Galileyo Galileyi), modern fiziğin ve astronominin kurucularındandır. İtalyan bilim adamı, 1600’lü yılların başında bir tür teleskop olan Galileoskop’u geliştirmiştir. Galileo, “Güneş çok büyüktür ve 24 saat dolanım
yapması olanaksızdır. Oysa daha küçük olan Dünya’nın hareketi mümkündür.” demiştir.
Gregor Johann Mendel (1822 – 1884)
Kalıtımbilimin öncüsü Avusturyalı botanikçi.
Bitkiler üzerinde yaptığı çalışmalarda, bir türün özelliklerinin kalıtım yoluyla sonraki kuşaklara aktarıldığını buldu.
Mendel’in öne sürdüğü ilkeler, 20. yüzyılın başlarında yapılan deneylerle doğrulandıktan sonra, kalıtım kuramının bütün canlılar için geçerliliği saptanarak, biyolojinin temel ilkelerinden biri haline geldi.
Guiglielmo Marconi (1874 – 1937)
İtalyan fizikçi ve buluşçu. İlk başarılı telsiz telgraf sistemini geliştirdi.
Kısa dalga radyo iletişimi üzerine yaptığı çalışmalarla modern uzun erimli radyo yayımcılığının gelişmesini olanaklı kıldığı için, radyonun babası olarak bilinir.
Başka bilim insanlarının katkılarıyla geliştirilen radyo, televizyonun bulunuşuna dek en önemli kitle iletişim aracı olarak kaldı.
İhsan Ketin (1914 – 1995)
Türk yer bilimci. Tüm Türkiye’de gerçekleştirdiği çalışmalar sonucunda ülkemizdeki deprem bölgelerini belirledi.
Kuzey Anadolu Fay’ının yapısını inceledi ve tanımladı. Anadolu’nun batıya kaydığını ortaya koyan da odur.
Çalışmalarıyla yerbilim alanında birçok bilinmeyeni aydınlatan Ketin, bu alanda başarılı öğrenciler de yetiştirdi.
İsaac Newton (1642 – 1727)
İngiliz fizikçi, matematikçi, gökbilimci. Evrensel çekim yasasını keşfetti.
Ağırlık dediğimiz şeyle gökcisimleri arasındaki çekimin aynı şey olduğunu anladı.
Mekaniğin özünü oluşturan çalışmalar ve ışık üzerine deneyler yaptı.
Leibniz’le aynı zamanda diferansiyel hesabın temellerini attı.
James Watt (1736 – 1819)
İskoç bilim adamı ve buluşçu.
Geliştirdiği buhar makinesi sanayi devrimini başlatacak ve insanlık tarihinde yeni bir çığır açılacaktı.
Watt ayrıca, güç ölçümünü standartlaştırabilmek amacıyla bir atın belli bir sürede yaptığı işi ölçerek “beygir gücü” adını verdiği bir güç birimi tanımladı.
Johannes Kepler (1571 – 1630)
Alman gökbilimci.
Dünya’nın ve diğer gezegenlerin eliptik bir yörüngede Güneş’in çevresinde dönmesiyle ilgili üç yasayı ortaya koydu.
Copernicus’tan bu yana Dünya ve öteki gezegenlerin Güneş çevresinde dairesel yörüngelerde dolandıkları düşünülüyordu.
Karl Werner Heisenberg (1901 – 1976)
Alman fizikçi ve felsefeci. 1925 yılında kuantum mekaniğinin matris biçimini geliştirdi.
Bu buluşuyla Nobel ödülü kazanan fizikçi, asıl ününü 1927 yılında yayımladığı belirsizlik ilkesine borçludur.
Ayrıca girdaplanmanın hidrodinamiği, atom çekirdeği, kozmik ışınlar ve temel parçacıklar gibi konularda önemli çalışmaları var.
Louis Pasteur (1822 – 1895)
Fransız kimyacı ve biyolog. Fermantasyon üzerine çalıştığı sırada, mikropların kendiliğinden üremesinin söz konusu olmadığını gösterdi.
Bazı içeceklerin uzun süre saklanmasını sağlamak üzere geliştirdiği yöntem “pastörizasyon” adıyla anılır.
Şarbon aşısını keşfetti. Onu asıl üne kavuşturan kuduz aşısını bulması oldu.
Margaret Mead (1901 – 1978)
ABD’li antropolog (insanbilimci). Okyanusya halklarıyla ilgili kültürel çalışmalarıylaadını duyurdu.
Kadın hakları, çocuk yetiştirme, ahlak, nükleer silahlanma ırklararası ilişkiler, uyuşturucu kullanımı, nüfus planlaması, dünyadaki açlık gibi birçok sorunu inceledi ve kültürel farklılıklar konusunda yeni fikirler geliştirdi.
Marie Curie (1867 – 1934)
Radyoaktivite üzerine yaptığı çalışmalarla iki kez Nobel Ödülü kazanan Polonya asıllı Fransız fizikçi.
Uranyumla yaptığı deneyleri sonucu radyoaktiviteyi keşfetti. Toryumun radyoaktif özelliğini buldu ve radyum elementini ayrıştırdı.
Çalışmalarıyla bir çığır açan Curie, Nobel ödülü alan ilk kadın, bu ödülü iki kere alan ilk bilim insanı oldu.
Max Planck (1858 – 1947)
Alman kuramsal fizikçi. Kuantum kuramını geliştirdi. Termodinamik yasaları üzerine çalıştı.
Kendi adıyla anılan Planck sabitini ve Planck ışınım yasasını buldu.
Ortaya attığı kuantum kuramı, o güne değin bilinen fizik yasaları içinde devrimsel ve çığır açıcı nitelikteydi.
Michael Faraday (1791 – 1867)
İngiliz fizikçi ve kimyacı.
19. yüzyılın en büyük bilim adamlarından biri olan Faraday, elektromanyetik indüklemeyi, manyetik alanın ışığın kutuplanma düzlemini döndürdüğünü buldu.
Elektrolizin temel ilkelerini belirleyen de odur.
Klor gazını sıvılaştırmayı ilk kez o başarmış, elektrik motorunu ve dinamoyu icat etmişti.
Nieis Bohr (1885 – 1962)
Danimarkalı fizikçi. Kuantum kuramını atom yapısının belirlenmesinde ilk kez uygulayarak, kendi adıyla anılan atom modelini oluşturdu.
Kuantum fiziğinin gelişmesinde 50 yıla yakın bir süre öncü rolü oynadı.
Ayrıca atom çekirdeğinin sıvı damlacığı modelini geliştirdi.
Sigmund Freud (1856 – 1939)
Avusturyalı hekim. Psikiyatride “psikanaliz” adı verilen bir yöntem geliştirdi.
Buna göre, ruhsal sorunların kaynağını, hastaların bastırdıkları ve bilinçaltına ittikleri sorunlarda aradı.
Hastaların bilinçaltındaki duygularını yüzeye çıkarmaya dayalı “psikoterapi” adı verilen bir yöntemle hastalarını iyileştirmeye çalıştı.
Thomas Alva Edison (1847 – 1931)
Bini aşkın buluş yapan ABD’li buluşçu.
Elektrik ampulü, gramofon, film gösterme aygıtı gibi buluşlarıyla günlük yaşamda vazgeçilemeyen aletlerin babası oldu.
İlk deneylerine on yaşında başlayan Edison, öldüğünde geriye bini aşkın buluş ve gözlemleriyle dolu 3400 not defteri bırakmıştı.
Wilheim Conrad Röntgen (1845 – 1923)
Alman fizikçi. Modern fizik çağını başlatan ve tıpta çığır açan bir buluş olan X ışınlarını buldu.
Röntgen, başlangıçta bu ışınların yapısını tam olarak anlayamadığı için onları, bilinmeyen anlamında “X” olarak adlandırdı. Kağıt, tahta, alüminyum gibi opak maddelerin içinden geçebilen bu ışınlar, sonraları Röntgen ışınları olarak anılmaya başlandı.
ÇOK 👍👌👌😁😁😁
2016 ocak 20 mersinde doğdum
çok iyi yazılmış bir duadır bu kim yazdıysa eline koluna sağlık
Saçlarımız ne modeline örnektir
KELOĞLAN İLE NASREDDİN HOCA Keloğlan kasabaya tavuk satmaya gitmiş. Pazara gelince elindeki iki tavuğa müşteri aramaya başlamış. Adamın biri tavuklara…