Karaciğer ve Önemi

karaciğer

Karaciğer ve Önemi

Karaciğerin yapısı nasıldır? Karaciğerin görevleri nelerdir?

Karaciğer, vücudumuzdaki en büyük organdır ve yaşamamız için çok önemlidir. İç organ olduğu için diyaframın hemen altında, karın boşluğunun sağ üst kısmında bulunur ve ortalama bir buçuk kilo ağırlığa sahiptir. Yaşamsal fonksiyonları yerine getiren karaciğer kendini yenileme özelliğine de sahiptir. Yumuşak, kırmızının koyu bir tonuna sahip, süngerimsi bir yapı şeklindedir hatta bu durumdan dolayı insan vücudundaki bir miktar kan karaciğer tarafından emilmiş durumdadır. Bu şekilde organın ağırlaşması dolayısıyla vücut içerisinde diğer organlara zarar vermeyecek şekilde konumlanmıştır.

Karaciğer, insan hayatı için çok önemli görevler üstlenmesi ve insanın yaşamını devam ettirmesi için çok önemli organdır. İşlevini yapamadığı durumlarda tüm organları tehdit eder. Karaciğerde meydana gelebilecek hastalıklar ciddi boyutlara gitmekle beraber tedavi edilmediği durumlarda sonucu ölümle sonuçlanmaktadır. Karaciğerde olası rahatsızlıklarda direk olarak doktora gidilmesi gerekmektedir. Erken teşhis ve tedavisi bu organ için çok önemlidir.

Karaciğerin ana fonksiyonu ve temel görevi nedir?

Besinlerden alınan besleyici maddeleri temel kan bileşenlerine dönüştürmek, vitaminler ve mineralleri depo etmek, kanın pıhtılaşmasını düzenlemek, proteinler ve enzimleri üretmek, hormonal dengeleri sağlamak, vücuda zararlı olacak maddeleri metabolize edip zararsız hale getirmek gibi vücudun sayısız fonksiyonunu yerine getirmektedir. Karaciğer insanın bağışıklık sisteminin enfeksiyonlarla savaşmasına yardımcı olan faktörleri ve sindirim için gerekli safrayı imal etmekte ve kandan bakterileri temizlemektedir.

Karaciğer, safra ve safra kesesi

Safra, safra asitleri veya tuzları ve safra pigmentleri gibi atık ürünlerden ibaret yeşilimsi-sarı bir sıvıdır. Safra karaciğer içindeki küçük safra kanalları içinden akar. Safra, bu ince kanallardan daha geniş kanalların içine akar ve sonunda ana safra kanalına gelip karaciğeri terk eder. Safranın bir bölümü doğrudan onikiparmak bağırsağına akmakta, geri kalanı safra kesesi içinde depolanıp yoğunlaşmaktadır. Karaciğere bitişik yumruk büyüklüğünde bir organ olan safra kesesi yemek yedikten sonra depolanmış safranın bir bölümünü katı yağların sindirilme yeri olan ince bağırsak içine salar.

Karaciğer nasıl bir organdır?

Karaciğer1

Karaciğerin yapısı nasıldır?

Karaciğer, yiyeceklerin sindirilmesine ve kanın zararlı maddelerden temizlenmesine yardımcı olan son derece önemli ve çok iri bir organdır. Erişkin bir insanda uzunluğu 30 cm’yi, ağırlığı 1,5-2 kg’ı bulur. Göğüs ve karın boşluklarını ayıran diyaframın altında sağdan sola doğru uzanır ve midenin hemen altındaki onikiparmak bağırsağına açılır.

Kahverengiye yakın koyu kırmızı renkte, pürüzsüz ve kaygan yüzeyli bir kütle olan karaciğer, binlerce adacık oluşturacak biçimde bir araya toplanmış hücre kümelerinden oluşur. Çevrelerini saran kılcal damarlar aracılığıyla bol kanla beslenen bu hücreler safra ya da öd denen sarı renkli, acımsı bir sıvı salgılar.

Her hücre kümesinin ortasında bu salgının aktığı bir kanalcık bulunur. Bütün kümelerden gelen safra kanalcıkları birleşerek karaciğer kanalları denen daha kalın iki kanal oluşturur. Daha sonra bu iki kanal da birleşir ve safra salgısının sonradan kullanılmak üzere depolandığı safra kesesine ulaşır. Bu küçük kese organın alt yüzünde, iki karaciğer lobunun arasındaki çukurluğa yerleşmiştir.

Safra kesesi, içinde birikmiş olan safrayı her öğün yemekten sonra ana safra kanalı aracılığıyla onikiparmak bağırsağına boşaltır. Burada, mideden ince bağırsağa geçen yiyeceklerle karışan safra özellikle yağların sindirimine yardımcı olur.

Safra yapımından başka karaciğerin çok önemli bir görevi de şekerin vücutta kullanılmasını sağlamaktır. Gerçekten de yiyeceklerle alınan şeker ve nişastalar glikojene dönüştürülerek, gerektiğinde kullanılmak üzere karaciğerde depolanır.

Ayrıca, kesilen bir damardan akan kanın pıhtılaşmasını sağlayan fibrinojen maddesi de gene karaciğerde yapılır.

Bunlardan başka karaciğer, kandaki yararlı ve zararlı maddelerin değerlendirilmek ya da vücuttan atılmak üzere seçilerek ayrıldığı organdır. Mide ve bağırsaklardaki metabolizma ürünlerini toplayan kan, kapı toplar damarı aracılığıyla doğrudan karaciğere gelir. Bir yandan kandaki alkol, zehirli maddeler ve işe yaramayacak atıklar ayrılarak vücuda zararsız duruma getirilirken, bir yandan da besin maddeleri seçilerek alınır ve başka maddelere dönüştürülerek depolanır ya da kullanılmak üzere yeniden kan dolaşımına verilir. Örneğin vitaminler ve demir gibi mineral tuzları hep karaciğerde depolanır.

Bunun dışında, yaşlanmış alyuvarları parçalamak da karaciğerin görevidir. Karaciğer, vücudun en çok çalışan organlarından biridir.

Karaciğer hastalıklarının belirtileri

Karaciğer rahatsızlıklarının kendine göre belirtileri vardır.

Kronik bir halsizlik,

Kişinin konsantrasyon bozuklukları,

Üst karnın sağ tarafında baskı duygusu hissediliyorsa,

Kişinin dışkısında balçık rengi, koyu idrar var ise,

Kişide sürekli bir kaşıntı hali var ise,

Kişinin belirli yemeklerden mesela etten tiksinti durumu, iştah kaybı,

Kilo değişimleri,

Karında şişkinlik,

Mide bulantısı ve kusma,

Cilt ve gözlerde sararma,

İç kanamalar,

Sıklıkla kendini gösteren eklem ağrıları

Karaciğer hastalıkları nelerdir?

Karaciğer hastalıkları karaciğerde iltihaplanma veya doku hasarına neden olan ve karaciğerin fonksiyonlarını etkileyen hastalıklardır.

Karaciğer kanserleri; Karaciğer kanserleri, organın kendi dokusundan çıkan kötü huylu tümörlerdir.

Karaciğer metastazları; Karaciğerde en sık görülen tümörler metastazlardır. Metastaz başka bir organ veya dokuya ait kanserin karaciğere sıçramasına verilen tıbbi isimdir. Karaciğere vücudun hemen her yerindeki kanserler sıçrayabilir. Karaciğer metastazları karaciğer içinde farklı boyutlarda kütleler olarak ortaya çıkar.

Karaciğerin kistleri; Karaciğerde yer alan ve içi sıvı dolu kütlelere karaciğer kisti denilir. Bunlar bazı parazitlerin neden olduğu parazit kistleri, tümör kistleri ve basit kistlerdir.

Karaciğer apsesi; Karaciğer apsesi piyojenik pase ve amib apsesi olarak ikiye ayrlabilir. Bakterilerin neden olduğu piyojenik apsede mikrop ya kan yoluyla gelir ya da safra yolu enfeksiyonuna bağlı olarak karaciğer içinde apse oluşur. Amip apsesinin etkeni Entamoeba histolytica adı verilen bir parazittir. Dünyada en sık görülen ikinci parazit olan bu etken insana genellikle gıdalarla bulaşır. Hastalığın kalın bağırsaktaki tutulumunun yanında karaciğer apsesi de görülebilmektedir.

Karaciğer hastalıklarından korunmanın yolları nelerdir?

Alkol almayın. Her türlü içki çeşidinden uzak durun. Uzun yıllar boyunca alkol tüketilirse siroza yakalanma riskleri oldukça artıyor.

Uyuşturucular özellikle de kokain karaciğer hastalıklarına neden olur.

Bilinçsizce ilaç kullanmayın. İlaç kullanımınızı sınırlayın. Doktor tarafından verildiği şekilde ve dozda ilaç alın. Gerekmedikçe ilaç kullanmayın.

Hepatit B aşısı olun.

Bitkisel karışımlara karşı dikkatli olun. Özellikle içeriğinde kava, karakafes otu, chaparral, yarpuz, gibi bitkiler bulunan karışımlar zehirli olabilir.

Yüksek dozda A, D, E ve K vitamini de tüketilmemelidir.

Diğer insanların kanından ve vücut sıvılarından uzak durulmalıdır. Hepatit virüsleri daha önce kullanılmış iğneyle, damar içi şırıngalarla da bulaşabilir. Ayrıca başkası tarafından kullanılmış traş bıçaklarını ve diş fırçalarını kullanmak ve zina türünden cinsel ilişkiye girmek virüslerin bulaşmasına neden olabilir.

Böcek ilaçları kullanılırken dikkatli olunmalı, böcek öldürücü spreyler kullanılmadan önce oda havalandırılmalı ya da maske takılmalıdır.

Cildinize temas eden şeylere dikkat edin. Özellikle kimyasal maddelerle çalışan kişiler bu maddelerin vücutlarıyla temasından kaçınmalıdır.

Çok yağlı yiyecekler tüketilmemelidir. Karaciğer bir insanın ihtiyaç duyduğu miktarda kolesterolü üretir. Dengeli beslenmek karaciğerin sağlıklı şekilde çalışmasına yardımcı olur.

Düzenli egzersiz yapmak karaciğer sağlığı için faydalıdır.

Sağlıklı kiloda kalın. İçki içmeyen kişilerde bile karaciğerin yağlı olması siroza ve hepatite neden olabilir.

Karaciğer rahatsızlığı yaşadığınızdan şüpheleniyorsanız vakit kaybetmeden doktora görünün. Gözlerde ya da ciltte sararma, karın ağrısı ve mide yanması, geçmeyen kaşıntı, idrarda koyuluk, kronik yorgunluk, mide bulantısı gibi şikayetleriniz varsa mutlaka karaciğerinizi kontrol ettirmelisiniz.

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir