İslam Ekonomisinin Ahlaki Temelleri nelerdir?

İslam Ekonomisinin Ahlaki Temelleri nelerdir?
Üretim ve tüketim ilişkilerinde ahlaki ilkeler nelerdir?
Ekonomi, insanların yaşayabilmeleri için üretim tüketim faaliyetlerinden doğan ilişkilerin bütünüdür. Ticaret, ithalat, ihracat, dağıtım, hizmet gibi işlerin hepsi ekonominin kapsamında değerlendirilir. Ekonomi kavramı ile iktisat kavramı eş anlamlı olarak kullanılsa da iktisat kelimesinin İslam’da çok daha kapsayıcı bir anlamı vardır. İktisat kelimesi, orta yolu tutmak, aşırılıklardan uzak ve tutumlu olmak anlamına gelir. Ekonomik faaliyetin sınırsız bir şekilde yapılamayacağını, ahlaki esaslar çerçevesinde yapılması gerektiğini ifade eder.
Tevhit inancı gereği insan ekonomik faaliyetlerinde hem bu dünyayı hem de ahiretini düşünmek zorundadır. Allah’ın (c.c.) insana bahşetti özgürlüğü sınırsız bir şekilde kullanarak sorumsuzca davranmamalıdır. Çünkü özgür irade sorumlulukla dengelendiğinde anlam kazanır. Hiçbir sınır tanımayan, bireyci, hazcı ve israfçı bir ekonomik tutum sergilemek özgür iradeyle açıklanamaz.
İslam ekonomisinin ahlaki temelleri İslam ahlakının meşru gördüğü sınırlar içerisinde şekillenir. Ahlaki temellerin başında kişinin tüm ekonomik faaliyetlerinde helal kazanç ilkesine göre hareket etmesi gelir. Bunun yanında kişinin kazancından infak etmesi, çevresine duyarlı olması, kul hakkına riayet etmesi, işçinin işini en güzel şekilde yapması, iş verenin ise işçisinin haklarını gözetmesi gibi ilkeler de vardır. Bütün bu ilkeler gözetildiğinde toplumda adalet sağlanır, gelir ve servet dağılımındaki dengesizliğin önüne geçilir. Bu ilkelerin gözetilmemesi durumunda sosyal denge sarsılır ve gelir dağılımında uçurumlar oluşur. Bu da barış ve huzurun bozulmasına sebep olur.
İslam ekonomisinin en önemli ahlaki ilkelerinden biri kanaatkârlıktır. Dünya malını elde etmek için her yolu meşru görüp haram helal dairelerini gözetmeden ekonomik faaliyette bulunmak ahlaki değildir. Peygamberimiz (s.a.v.) “Müslüman olan, kendisine yetecek kadar rızık verilen ve Allah’ın ona verdikleriyle kanaatkâr kıldığı kimse kurtuluşa ermiştir.” (Müslim, Zekât, 125.) buyurarak Müslüman’ın ölçülü davranmasını öğütlemiştir.
İslam ekonomisinin ahlaki temellerinden bir diğeri de cömertliktir. Cömertlik kişinin sevgisini, şefkatini, bilgisini, zamanını ve servetini paylaşmasıdır. Bu cömertlik anlayışı zamanla îsar ahlakına dönüşür. Îsar, Müslüman kardeşini kendine tercih ederek fedakârlıkla vermek anlamına gelir. Yüce Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de “…Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Haşr suresi, 9. ayet.) buyurarak İslam kardeşliğinin nasıl olması gerektiğini bizlere bildirmiştir. Ekonomik ilişkilerde de böyle bir ahlak çerçevesinde hareket etmek toplumun kaynaşmasına vesile olur.
Bir şeyi idareli ve dikkatli kullanma anlamına gelen tasarruf,ekonomik faaliyetlerde gözetilmesi gereken ahlaki tutumlardan bir diğeridir. Bu tutum içinde olan bir Müslüman ne cimrilik eder ne de elindekini saçıp savurur. Yarınını da düşünerek tasarruf yolunu seçer. Kur’an-ı Kerim’de “Onlar, harcadıkları zaman ne israf ederler ne de cimrilik, ikisi arasında orta bir yol tutarlar.” (Furkân suresi, 67. ayet.) buyrularak bu denge vurgulanmıştır.
Adalet, tasarruf ve paylaşım İslam Ekonomisinin ahlaki temellerindendir.
Müslüman, hayatının her aşamasında ihsan ölçüsü içerisinde davranır. İyi ve güzeli tercih eder ve Allah’ın (c.c.) onu her an gördüğü bilinciyle yaşar. Davranışlarını, eylemlerini ve niyetlerini devamlı olarak gözden geçirir ve bunların sonuçlarını değerlendirir. Hayatı ekonomik, sosyal ve siyasi boyutlarıyla bir bütün olarak kabul eder. Bu kapsamda üretilen mallarda helallik, kalite, sağlık ve hijyen şartlarına riayet eder. Toplumun çıkarlarını kendi menfaatinin önünde görür. Çevre başta olmak üzere her türlü sosyal sorumluluk alanında duyarlı olur. Çünkü İslam ahlakı, hayatın her alanında bizlere, doğru, dürüst, adil, güvenilir ve yardım sever olmayı öğütler. İslam ekonomisinin ahlaki temellerine göre çalışanlar, müşteriler, ortaklar, tedarikçiler gibi bütün paydaşlar, bu ahlaki ilkelere göre hareket
etmekle yükümlüdür.
Sakla samanı gelir zamanı ne demek? Bir eşyayı sağlamalıyız bi kaç gün sonra ihtiyacımız olur o yüzden saklamalıyız
Sevgili arkadaşlar ben bu siteyi öneriyorum gayet iyi benimki yarışmaya katılacak 60 yane yazmam gerek daha sonra görüşürüz
Araştırma ödevlerini yapabilirsiniz benim sözlüğün yarışmaya girecek bence gayet uygun bi yer bilmeyen lere öneririm bende bilmiyordum bence bundan yazıyorum
Birinin aşırı heyecanlanarak ne yapacağını, nasıl davranacağını bilmeyecek durumda olması demektir.
Teşekürederim çok iyi 😊😇🤗