Dünya Kudüs Günü kutlama mesajları

Dünya Kudüs Günü kutlama mesajları

Acının yüreklerde korlaştığı Kudüs´ün işgali, bugün İslam ümmetinin yaşadığı en büyük sorundur. Unutulmamalı ki; Kudüs hür olduğunda ümmet hür olmuş, esir olduğunda zillete duçar olmuştur.

Bir gece, kendisine bazı âyetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Harâm’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah, eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir.” (İsra suresi 1. ayet)

Bizler sessiz ve tepkisiz kaldıkça işgalin her gün biraz daha yayıldığı bu mukaddes beldede Müslüman kanı akmaya devam edecek, siyonist ateş sadece Kudüs´ü değil bütün bir ümmeti yakacaktır.

Bu ümmetin cihad kalbi kıyamete kadar Kudüs’ün eteklerinde atacaktır.

Bugün Dünya Kudüs Günü’nde bizi bir araya getiren, ayakta tutan ve hedefe doğru yönlendiren bilinç, ümmet olma ve mukaddesatımızı savunma bilincidir.

Bugün, her zamankinden çok daha fazla kardeşliğe, birliğe ve beraberliğe ihtiyacımız vardır. Rabbimizin emrettiği şekilde aramızda İslam kardeşliğini tesis etmek, ümmet olarak bizim en öncelikli meselemizdir.

Ceddimiz Selahaddin-i Eyyubi´nin bizlere emanet bıraktığı mukaddes davaya sahip çıkmak bizler için en büyük mirastır.

Cihat sadece Filistinlilere ait bir sorumluluk değil bütün dünya Müslümanlarının görevidir. Bunun diğer bir adı da “küresel intifada”dır.

Dünya Kudüs Günü, Kudüs’ün ve Filistin’in ümmetin kalbindeki ve vicdanındaki yerinin teyididir. Ümmet oynanan bütün oyunlara ve kurulan tüm komplolara rağmen Kudüs’ü unutmadı, unutmayacaktır.

Dünyanın üç maymunu oynadığı zulümlere karşı Filistinli Müslüman kardeşlerimizin yanında olmak ilahi bir farizadır.

Filistin meselesi insani bir meseledir ve milyonlarca insanı evlerinden, topraklarından, iş ve yaşam alanlarından suç ve cinayet işleyerek çıkarmak her insanın vicdanını incitir ve etkiler.

Filistin’in kurtuluşu mücadelesi, Allah yolunda bir cihad ve arzu edilen İslami bir görevdir.

Filistinli kardeşlerimiz Kudüs’te, Gazze’de, Batı Şeria’da siyonist düşmanla mücadele ederken bizler de bulunduğumuzu her yer de mümkün olan her yolla onların yanında durduğumuzu dosta ve düşmana göstermeliyiz.

İlk kıble, Peygamberler otağı, Namaz ülkesi, Miraç şahidi, Aşıklar evi, Ey Kudüs! Sen ki mânâ ile maddenin buluştuğu şehirsin.

İsrail diye bir devlet yok ki başkenti olsun. (Kim Jong-un)

“Kudüs… Bir sınav kağıdı… Her Mü’min kulun önünde…” (Cahit Zarifoğlu)

Kudüs işgal altındayken ben nasıl gülebilirim ki? (Selahaddin Eyyûbî)

Kudüs, şehir değildir. O; dindir, imandır, davadır, heyecandır, simgedir, ölçüdür. Onunla ölçeriz cihat tutkumuzu.

Kudüs cephesi Ümmet cephesidir, Kudüs cephesi vahdet ve mukavemet cephesidir. Kudüs cephesi, mukaddesatımızı, onurumuzu savunma cephesidir.

Kudüs günü aynı zamanda müstekbirlere karşı küresel bir mücadele günüdür.

Kudüs Günü zulme, haksızlığa ve sömürüye karşı dayanışma ve Siyonist işgale karşı, zalimin karşısında mazlumun yanında duyarlı olma günüdür.

Kudüs, Mekke’dir. Kudüs, Medine’dir. Seven Kudüs’ü sevsin. Doğmak isteyen Kudüs için doğsun. Kudüs için doğmaya da değer ölmeye de.

Kudüs olacak bir gün pencerende manzaran; Biz yüzünü, sen Kudüs’ü göreceksin ey Müslüman! Kudüs; Filistin davası değil, kıble davasıdır.

Küresel küfür güçleri, en küçük zaman dilimini dahi Kudüs´ü Yahudileştirme gayreti ile plan ve projeler geliştirmektedir. Kudüs´ün küresel bir saldırı altında olduğunu görmeliyiz. Zalimler topluluğu tüm imkânları ile İslam ümmetini hedef almışken bizlerin tepkisizce oturması büyük bir vebaldir.

Mazlumlar Ayağa Kalkmadıkça Zalimler Diz Çökmez

Mescid-i Aksa’nın duvarlarında yazılan o muhteşem slogan: ’Komutanı Muhammed (sav) olan bir Ümmet boyun eğmez.

Mübarek ramazan ayının bu son cuma gününde Kudüs’le olan ahdimizi ve misakımızı bir kez daha yeniliyoruz.

Müslümanlar kardeş olduklarının farkına vardığında, birbirleriyle ilgili ötekileştirici, çatışmacı dili bıraktıklarında, artık namluların yönünü birbirlerine doğrultmadıklarında muzaffer olacaklardır. Kudüs, bizim birleşmemizi beklemektedir.

Önce yüreklerimizdeki Kudüs’ü işgal ettiler. Biz savaşı önce kendimizde kaybettik. (Cahit Zarifoğlu)

Sorumluluklarımızı kuşandığımızda, vazifelerimize müdrik olarak hareket ettiğimizde şüphesiz ki Kudüs’ün üzerindeki zincirler kırılacak ümmetimizin üzerine zafer dolu şafaklar doğacaktır.

Tepkisiz kaldıkça işgal her gün biraz daha yayılacaktır.

Ya Rabbî! Miraca şahitlik ettirdiğin Kudüs’ün, özgürlüğüne de bizleri şahit kıl!

Yıkılasın İsrail! Enkazını göreyim! Sana ülke diyenin, yüzüne tüküreyim! (Necip Fazıl Kısakürek)