ÇOCUK MEMUR – Benim annem de çalışıyor, babam da. Sabahları …

Hikayeler

ÇOCUK MEMUR – Benim annem de çalışıyor, babam da. Sabahları …

Hayatın içinden hikayeler

Benim annem de çalışıyor, babam da. Sabahları birlikte çıkıyoruz evden. Babam kendi çalıştığı yere gidiyor, annem kendi çalıştığı yere. Ben de okuluma gidiyorum.

Bu yıl üçüncü sınıftayım. İki önemli değişiklik oldu. Sabahçı oldum, bir de müdür değişti. Okul müdüründen değil, annemin müdüründen söz ediyorum. Geçen yılki müdür, Galip amca, ne iyiydi.

Annemin iş yerindeki arkadaşı Şermin teyzedir. Şermin teyzenin kızı Füsun, benim gibi her gün gelmiyor iş yerine. Haftada iki üç kez geliyor. Teyzesine gidiyormuş okuldan çıkınca. Teyzesi kursta olduğu günler iş yerine geliyormuş. Benim teyzem yok ki, anneannem de yok, babaannem de. Okuldan çıkınca doğruca annemin yanına geliyorum. Annem köşeye bir sandalye koyuyor pencerenin yanına. Orada tostumu yiyorum, sonra dersim çoksa ödevlerimi hazırlıyorum.

Ben evde yalnız kalamam ki… Sobayı yakamam, evde kalsam üşürüm, hasta olurum. Hasta olunca okula gidemem, peki o zaman ben nasıl dördüncü sınıf olurum gelecek yıl?

Annemin eski müdürü Galip amca ne iyiydi. Her geçişte saçımızı okşardı, gözlerini kırpardı:

— Hadi bil bakalım Kaan, bir kilo demir mi ağır yoksa bir kilo pamuk mu?

— Eşittir, derdim.

— Bravo, bravo! diye bağırırdı. Bana ödül olarak limonlu ıhlamur söylerdi. Arada bir kalem de verirdi Galip amca, hem de en güzelinden. Bir keresinde kocaman bir çikolata bile vermişti. Bana hep:

— 23 Nisan’da seni bir günlüğüne bu iş yerine müdür yapacağım, derdi. Hep göz kırpardı, hep gülerdi.

Muzaffer İZGÜ (Kısaltılmıştır.)

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir