Yaralanmalarda meydana gelen çıkık çeşitleri nelerdir ve yapılacak ilk yardım nedir?

Çıkık yaralanması

Yaralanmalarda meydana gelen çıkık çeşitleri nelerdir ve yapılacak ilk yardım nedir?

Sportif faaliyetler sırasında sporcuların her an yaralanma riskleri vardır. Bu yaralanmalar, zaman zaman uzun bir tedavi sürecine ve performans düşüklüğüne sebep olur. Yaşanılan yaralanmalar, spor branşına ve çeşidine göre farklılıklar gösterir. Kişiler, günlük yaşamın olağan faaliyetlerinde de bu yaralanmalarla karşılaşabilir.

Eklemi meydana getiren kemiklerin eklem yüzeylerinin normal yerlerinden tamamen veya kısmen ayrılmasıyla meydana gelen eklem yaralanmasına çıkık denir. Vücudumuzdaki tüm eklemler, özel bağlar tarafından çevrelenmiştir. Bu özel bağların esnemesi ya da kopması sonucunda eklemi oluşturan kemikler eklem yuvasından çıkabilir ve eklem kapsülü zarar görebilir.

Eklem çıkığı, spor yaralanmaları içerisinde %6 oranında görülür. Çıkmış olan kemiğin eklem boşluğuna bilinçsizce yerleştirilmeye çalışılması damar ve sinir sıkışmalarına, bağların zarar görmesine sebep olabilir. Bu yüzden yaralanan eklem bölgesi sabitlenerek uzman hekime gidilmesi gerekir.

Vücudumuzun bütün eklemlerinde çıkık görülebilir. Eklemi destekleyen dokuların, kasların gücü ve eklemin hareketliliği ne kadar iyi ise çıkık görülme olasılığı o kadar düşük olur. Örneğin kalça eklemi; büyük kas grupları, tendonlar, güçlü bir eklem kapsülü ve dokularla desteklenir. Bu bakımdan hareketli eklemlerde sıkça görülen çıkık yaralanmaları bu bölgede çok az görülür.

Çıkıklar bilimsel litaratürde travmatik, doğuştan, patolojik ve paralitik çıkık olarak dört başlık altında ele alınır. Sporcu yaralanmalarında gerçekleşen çıkık çeşitlerinin tamamı travmatik çıkık çeşidinde gözlemlenir. Vücudun eklem bölgelerinden birine gelen darbeler, çekmeler, düşmeler çıkığa neden olabilir. Kemiklerin oynar yüzlerinden biri eklem boşluğunun dışına çıkabilir. Ayrıca kırık tedavisi sürecinden sonra yapılan yanlış hareketler daha önce kırık yaşanan bölgede çıkığa da neden olabilir.

Sporda yaşanan travmatik çıkıklar derecelerine göre 3 bölümde incelenir. Bunlar; burkulma, yarı çıkık ve tam çıkıktır.

Çıkık çeşitleri: Burkulma, Yarı Çıkık, Tam Çıkık

1. Burkulma: Aşırı zorlanmaya bağlı olarak eklem bağlarının ve yüzeylerinin zedelenmesidir. Bir kemik ucu, eklemin diğer tarafındaki kemik ucundan ayrılır ve hemen yerine oturur. Burkulma, bağların normal esnekliğinin üzerinde bir gerilme yaşandığı zaman oluşur. Hafif ve anlık bir çıkık olarak değerlendirilir. Bütün çıkıklar hafif yaralanma olarak kabul edilmemelidir. Burkulmalarda şiddetli ağrı, şişme ve renk değişikliği görülür. Burkulmalar doğru tedavi edilmezse daha büyük sorunlara sebep olabilir.

2. Yarı Çıkık (subluksasyon): Eklemin iki yanındaki kemiklerin bütün olarak birbirinden ayrılmaması durumudur. Kemik ucu eklemdeki yerinden bütünü ile çıkar fakat tamamen kopmaz. Eklem yüzeyleri kısmen birbirinden ayrılır.

3. Tam Çıkık (gerçek çıkık – dislokasyon): Kemik ucunun anatomik yerinden tamamen çıkmasıdır. Bu durumda kemik yapısal olarak bozulur. Eklemi meydana getiren kemikler hiçbir noktada birbirlerine temas etmez. Bağların yırtılmasından dolayı kanama meydana gelir. Eklem çevresinde hematom görülür. Tam çıkık yaşanan eklemde yaralanmanın tekrarlama olasılığı yüksektir.

Çıkıklar büyük eklemlerde görülebileceği gibi küçük eklemlerde de görülebilir.

Tüm spor branşlarında omuz aktif olarak harekete katıldığı için omuz çıkığı, üst ekstremite çıkıklarında birinci sıradadır.

En sık karşılaşılan çıkıklar omuz, el bileği, ayak bileği, dirsek, diz ve el parmakları çıkığıdır.

Çıkıkların oluşum sebepleri ve özellikleri nelerdir?

Omuz eklemi çıkığı: Omuz 3 kemik, 4 eklem ve 26 adet kastan oluşan kompleks bir yapıdadır. Bu yapı sebebiyle en fazla hareket kabiliyeti olan eklem, omuz eklemidir. Kol kemiğinin (humerus) baş kısmına gelen darbeler, kolun aşırı derecede bükülmesi, kol üzerine düşme, çok ağır yük kaldırma, kolu geriye doğru çekme, kola ve omuza güç uygulama, kuvvetli çarpmalar omuz çıkığına neden olur. Genellikle öne omuz çıkığı görülür. Tüm spor branşlarında omuz aktif olarak harekete katıldığı için omuz çıkığı, üst ekstremite çıkıklarında birinci sıradadır. 20 ve 40 yaş arası sporcularda sıklıkla görülen bir durumdur.

Omuz eklemi çıkığı

El bileği eklem çıkığı: El bileği, yaşamımız içerisinde en çok kullandığımız ve karmaşık fonksiyonları olan tam oynar bir eklemdir. El bileğinin bir arada sağlam durmasını sağlayan kaslar, bağlar, sinirler ve damarlar bulunur. El bileğine gelen direkt darbeler, düşmeler, itmeler, çekmeler, zorlamalar el bileğinin yaralanmasına sebep olur. Tüm spor yaralanmalarının %30’u el bileğinde görülmektedir.

El parmakları eklemi çıkığı: El parmakları, esnek ve hareket ettirilebilir bir yapıya sahiptir. Tutma, kavrama, ince becerileri yapmada önemlidir. Baş parmak tüm el fonksiyonlarının %50’sini gerçekleştirir. Direkt parmaklar üzerine gelen darbeler, parmakların çekilmesi, üzerine düşülmesi sonucu parmak çıkığı yaşanabilir.

Dirsek eklemi çıkığı: Dirsek eklemi bir tane kol (humerus) kemiği ve iki tane ön kol (radius-ulna) kemiğinden oluşan menteşe şeklinde bir eklemdir. Normal anatomik pozisyonda üst kol kemiği (humerus), alt kol kemiklerine ( radius-ulna) dokunur vaziyettedir. Dirseğe gelen direkt darbeler, el ve dirsek üzerine düşmeler, şiddetli zorlamalar üst ve alt kol kemiklerinin birbirinden ayrılarak eklem yaralanmalarından olan dirsek çıkığına sebep olur.

Diz eklemi çıkığı: Diz eklemi femur ( uyluk ), tibia (kaval) ve patella (diz kapağı) kemiğinden oluşan, fleksiyon ve ekstansiyon hareketlerini yapabilen tam oynar bir eklemdir. Dizi oluşturan kemikler güçlü bağlarla (ligamentlerle) bir arada tutunur. Vücudumuzda en çok yaralanan eklemlerden biri diz eklemidir. Kemiklere, bağlara yapılan direkt darbe, dizin aşırı ekstansiyonu, hareket hâlindeyken ani yön değiştirmeler ve şiddetli burkulmalar yaralanmaya sebep olur. Bu sırada bağlarda yırtılma yaşanabilir.

Ayak bileği eklem çıkığı: Ayak bileği vücuttaki en hareketli bölgelerden biridir. Ayak bileği; vücudun yükünü taşıyan, insanın dengeli bir şekilde yürümesini, koşmasını sağlayan alt ekstremitenin önemli bir eklemidir. Ayak bileği üç kemikten meydana gelir. Bu kemikler tibia (kaval kemiği), fibula (kamış kemiği) ve talustur (aşık kemiği). Ayak bileği, iç ve dış yan bağlarla çevrelenmiştir. Bu kadar güçlü bağlar olmasına rağmen zorlamalar ve darbeler ayak bileğinde istenmeyen yaralanmalara sebep olabilir.

Çıkık çeşitlerinde görülen belirtiler nelerdir?

Tüm eklemler; o ekleme özel bağlar, tendonlar, kaslar, sinirler ve kan damarları tarafından çevrelenmiştir. Çıkık oluştuğunda bu bölgedeki sinirler, tendonlar, kemikleri saran zarlar, kaslar ve kan damarları gibi yumuşak dokular etkilenir. Çıkığın oluşması demek, eklemle beraber kapsül ve bağların da zarar görmesi demektir. Böyle bir yaralanma yaşandığında çıkığın olduğu bölgede çeşitli belirtiler görülür. Çıkık tanısının konabilmesi için belirtilerinin iyi bilinmesi gerekir.

Tüm çıkık çeşitlerinde görülen ortak belirtiler aşağıda sıralanmıştır:

Normal anatomisi bozulmuş eklem: Çıkık belirtilerinde ilk anda fark edilebilecek düzeydedir. Eklemi oluşturan kemikler arasındaki ilişkinin bozulmasıyla yaralanma bölgelerinde normal olmayan çıkıntılar ve bu bölgelerin bir kısmında çöküntüler görülebilir.

Çıkığın olduğu bölgeyi hareket ettirememe: Yaralanmanın olduğu bölgede kemikler, bağlar zarar gördüğü ve normal anatomik yapı bozulduğu için bu bölge hareket ettirilemez.

Çıkığın olduğu bölgede şişkinlik ve renk değişikliği: Eklemin anatomisi bozulduğu için bu bölgede belirgin bir şekilde şişlik ve morarma görülür.

Aşırı ağrı ve acı: Yaralanan bölgede şiddetli bir şekilde ağrı ve acı hissedilir.

Karıncalanma veya uyuşma: Çıkık olan bölgenin çevresinde karıncalanma ve uyuşma meydana gelir.

Bu ortak özelliklerin yanında yaralanan bölgeye göre çıkığın belirtileri farklılıklar gösterir.

Boyun çıkığı belirtilerinde ellerde ve ayaklarda hassasiyetin azalması veya kaybolması, kollarda veya bacaklarda kısmi felç görülebilir.

Çene çıkığı belirtilerinde başı çevirmede zorluk yaşanması, çeneden ani ses çıkması, ağızın açık kalması ve yana kayması görülebilir.

Dirsek çıkığı belirtilerinde parmak uçlarında renk değişimi, bileğin baş parmak altında kalan bölümünde nabız alamama, kolda soğukluk görülebilir.

Diz çıkığı belirtilerinde ayakta nabız alamama ve ödem görülebilir. Diz kapağı çıkığı belirtilerinde dizde kontrolsüz bükülme hissi, bacakta uyuşma, diz ekleminde kemiklerin birbirine sürtünme sesleri duyulabilir.

Omuz çıkığı belirtilerinde omuz başında çukurluk, hareket etirememe, anatomik olarak bozukluk,ağrı, şişlik görülebilir.

Çıkıklarda yapılacak İlk Yardım nedir?

Spor yaralanmalarında yaralıya doğru tespit ve buna bağlı olarak müdahale etmek çok önemlidir. Doğru müdahale edilmediği zaman yaralanma sonrasında istenmeyen durumlar yaşanabilir. İlk yardımın doğru yapılması iyileşme sürecini hızlandırır.

Çıkık yaralanmalarında ilk yardım basamaklaması olarak PRİCE yöntemi uygulanır. PRİCE; protect (koruma), rest (dinlenme ), ıce (soğuk uygulama), compresyon (baskı uygulama), elevasyon (kalp seviyesi üstünde tutma) kelimelerinin baş harfleri kullanılarak oluşturulmuş bir kelimedir.

Protect (koruma): Sporcunun yaralanan bölgesinin daha ileri seviyeye gitmemesi için yapılan aktivitenin hemen sonlandırılmasıdır. Rest (dinlenme): İyileşme sürecinin sağlıklı bir şekilde atlatılabilmesi için yaralanan bölge dinlendirilmelidir. Hareket ettirilmemelidir.

Ice (soğuk uygulama): Yaralanan bölge sabitlendikten sonra bu bölgeye buz konulur, soğuk uygulama yapılır. Buz uygulaması yapılırken ince bir havlu ya da bez deri üzerine konulur. Deri doğrudan buzla temas ettirilmez.

Çene çıkığı ve boyun çıkığında buz uygulaması tavsiye edilmez.

Compression (baskı uygulama): Çıkık olan bölgenin üçgen sargı, rulo sargı, havlu, tahta, karton, temiz bez parçaları gibi malzemelerle sarılarak sabitlenmesine tespit etmek denir. Çıkık olan ekleme tespit uygulanırken çıkığın olduğu eklemin altında ve üstünde kalan eklemler de sabitlenecek şekilde uygulama yapılır. Eğer yaralanan bölgede yara varsa üzeri temiz bir bez ile kapatılır. Eklem yerine oturtulmaya çalışılmaz.

Çıkık olan bölgelerin sabitlenmesi eklem yerine göre farklılıklar gösterir. Örneğin omuz eklemi, ayak bileği eklemi, köprücük kemiği eklemi çıkıklarında bandajlamada farklılıklar vardır.

Elevasyon (kalp seviyesi üstünde tutma): Yaralanan bölge mümkünse kalp hizasından yukarıya kaldırılır. Kan akışı azaltılarak bu bölgenin daha fazla şişmesi önlenir. Yaralanan kişiye herhangi bir ilaç verilmeden en yakın sağlık kuruluşuna gidilir veya acil servis (112) aranır.

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir