Spor yaralanmalarının nedenleri ve korunma önlemleri nelerdir?

Yüksek sıcaklıkta yapılan koşu

Spor yaralanmalarının nedenleri ve korunma önlemleri nelerdir?

Spor yaralanmaları sporcunun kendisinden ve kendisi dışındaki nedenlerden kaynaklanır.

1. Sporcuya Ait yaralanma Nedenleri nelerdir?

Spor yaralanmalarının en önemli nedeni yeterince ısınmadan yapılan aktivitelerdir. Antrenman ya da müsabaka öncesi yapılan etkin ısınma, yaralanma riskini en aza indirir. Antrenman ya da müsabakalarda performansı üst seviyeye çıkarır.

Yapılan sportif aktivite sonrası soğuma çalışmalarının yapılmaması yoğun antrenman ve maç temposuyla birlikte aşırı bedensel ve zihinsel yorgunluk da yaralanmalara zemin hazırlayabilir. Vücudun dinlenip toparlanmasını sağlayan en önemli unsurların başında dengeli beslenme ile yeterli uyku gelmektedir. Dinlenmeden yapılan yoğun bedensel aktiviteler sporcular üzerinde isteksizliklere yol açar, bu da spor yaralanmalarına neden olabilir.

Yetersiz karbonhidrat ve protein alımı kaslarda enerji rezervinin azalmasına ve güçsüzlüğe neden olur.

Spor yaralanmalarının nedenlerinden biri vücuttaki yapısal bozukluklardır. Bunlardan en sık rastlananlar pes planus (düz tabanlık) ve diz eklemindeki açısal bozukluklardan kaynaklanan genu varum (O bacak), genu valgumdur (X bacak). Sporcuların genel fiziksel özelliklerinden olan kuvvet, çabukluk, denge, koordinasyon ve dayanıklılık gibi temel motorik özelliklerin yetersizliği hareketlerin doğru ve uyumlu yapılmasına engel olur. Bu durum spor yaralanması riskini arttırır.

Bir diğer neden ise vücuttaki kaslar arasındaki kuvvet farklılığıdır. Bu farkın fazla olması yaralanma riskini arttırır.

Bazı spor branşlarında avantaj olarak düşünülen fiziksel özellikler bazı branşlarda ise dezavantaj olarak karşımıza çıkar. Örneğin uzun boylu bir basketbolcunun cimnastik sporu ile uğraşması onun için dezavantajdır. Dezavantajlar yaralanmalara neden olabilir. Spor yaralanmalarının nedenleri arasında yaş ve cinsiyet faktörü de karşımıza çıkmaktadır. Çok genç sporcuların eklem, kas, bağ ve kemik doku gelişimi devam ettiği için bu sporcular özellikle 14 yaşından önce aşırı yüklemelerden kaçınmalıdır. Gençlik döneminden sonra 30 yaş ve üzeri sporcuların tendon ve bağ dokularının beslenmesi azaldığından spor yaralanması riskleri artmaktadır.

Erkek ve kadın sporcular arasındaki anatomik ve fizyolojik farklılıklar nedeni ile kadın ve erkek sporcuların yaralanma bölgeleri de değişiklik gösterir. Kadınlarda eklem bölgelerindeki bağlar gevşek ve ince yapılı olduğu için eklem bağ yaralanmaları daha sık görülür. Bu incelik, esneklik özelliğinin kadınlarda erkeklerden daha fazla olmasını sağlar. Diğer yandan kadınlar kendi fizyolojik sınırlarını erkekler gibi sonuna kadar zorlayamazlar, bu da erkeklerin kadınlara oranla daha fazla yaralanma riski taşıdığını gösterir.

Sağlıklı bir kadının akciğer kapasitesi aynı yaş ve ağırlıktaki bir erkeğin akciğer kapasitesinden yüzde 10 daha düşüktür. Kadınlarda kas kitlesi aynı ölçülerdeki erkeğe nazaran yüzde 15-20 daha azdır. Kadınlar erkeklerden daha az terleyerek daha az su kaybına uğramaktadır.

Spora yeni başlarken antrenmanlarda temel tekniklerin yanlış öğrenilmesi sporcunun performansını olumsuz etkileyeceği gibi spor yaralanmalarına da neden olur. Teniste kötü öğrenilmiş bir back-hand tekniği, tenisçi dirseği rahatsızlığına; basketbol, voleybol ve hentbol gibi branşlarda yanlış öğrenilmiş top tutma teknikleri el ve parmak yaralanmalarına neden olur.

Sporcunun fiziksel yeterliliği, yaşadığı kaygı ve stres başarısını etkiler. Özellikle ortam ve takım arkadaşlarına alışamama, sosyo-ekonomik problemler, dil sorunları, sporcunun kendini güvende hissetmemesi ve kendini oyuna verememesi gibi nedenler bu duruma örnek verilebilir. Bu gibi durumlar spor yaralanmalarının yaşanmasına neden olur.

Kas-iskelet ve eklem yaralanmaları, doğru tedavi uygulanmazsa kalıcı hasara yol açar.

Spor yaralanmalarından sonra tam bir iyileşmenin gerçekleşmesi için ağrının tamamen giderilmesi, kas kuvvetinin eski seviyesine döndürülmesi ve eklem hareket kısıtlıklarının ortadan kaldırılması gerekir.

Günümüzde profesyonel sporcular, maddi kaygılardan dolayı yaşadıkları spor yaralanmalarından bir an önce kurtulmak için rehabilitasyon sürecini hızlandırmak istemektedirler.

Rehabilite süreci gerçekleşmeden aktif spora dönmek, spor yaralanmalarının tekrarlamasına ve kronikleşmesine neden olur. Tekrarlanan yaralanmaların da rehabilitesinin çok daha zor ve uzun olduğu unutulmamalıdır.

2. Sporcu Dışı yaralanma Nedenleri nelerdir?

Yapılan spor branşının çeşidi, spor yaralanma riskini etkileyen nedenlerdendir. Özellikle yakın temasın söz konusu olduğu sporlarda yaralanma riski diğer spor dallarından daha yüksektir. Sportif aktivitenin süresi uzadıkça sporcuların yorgunluk seviyesi artar ve dikkat seviyesi azalır. Bu durum aktivitelerin sonlarına doğru sporcunun yaralanma riskini arttırır.

Spor yaralanmalarında etkili olan diğer bir neden spor alanlarının fiziki yapısıdır. Spor alanlarının uygun nitelikte malzemelerle yapılması, zemininin şok emici özellikte olması, kayganlığı temizliği dikkat edilmesi gereken noktalardır. Bakımsız, sert, ıslak ve aşırı kaygan spor alanları spor yaralanmalarına zemin hazırlar.

Spor yaparken kullandığımız spor malzemelerinin gerekli standartlarda olmaması yaralanmalar açısından diğer önemli bir nedendir. Her spor branşının standart araç ve gereçleri mevcuttur. Branşa özgü spor malzemeleri kullanılmalıdır. Bunlar bazen kullandığımız top bazen de kullandığımız raket ve kıyafetlerden ibarettir. Bu spor araçları teknolojinin gelişmesiyle daha nitelikli ve kaliteli hâle gelmiştir. Voleybolda dizlik, futbolda tekmelik, uzak doğu sporlarında kask ve eldiven gibi koruyucu malzemelerin kullanılmaması yaralanma nedenleri arasında gösterilebilir.

Sporun yapıldığı yerin iklimsel özelliği de sporcu sağlığını ve spor yaralanmalarını etkileyen bir unsur olarak karşımıza çıkar. Soğuk, sıcak, nem, rüzgar ve hava kirliliği gibi birçok neden bu unsurlar arasında gösterilir.

Yüksek sıcaklıkta yapılan antrenman ya da yarışmalarda güneş çarpması riski yüksektir. Soğuk ve nemli bölgelerde ise donma tehlikesi yaşanabilmektedir. Ayrıca coğrafi farklılıklar nedeni ile seyahatlerde oluşan yüksek saat farkları da vücudun fizyolojik dengesini bozmakta ve spor yaralanmalarına sebep olmaktadır.

Bir diğer neden yanlış antrenör davranışlarıdır. Yarışmayı mutlaka kazanmaları gerektiğini vurgulayarak sporcuları sertliğe ve agresif davranmaya yönlendirmesi, antrenörün yarışma esnasında ya da antrenmanlarda sürekli sporculara bağırması, hakeme sürekli itiraz etmesi sporcuları olumsuz etkiler. Bu durum sporcuların kontrolsüz davranmasına ve bunun sonucunda spor yararlanmalarına neden olur.

Antrenman temposundaki ani değişiklikler, uygun antrenman planlaması ve yöntemlerini uygulamamak da spor yaralanmalarının diğer nedenlerinin arasındadır.

Spor yarışmaları sırasında oyun kurallarındaki uygulama yetersizlikleri de spor yaralanma nedenleri arasında gösterilmektedir. Hakemlerin yarışmaları iyi yönetememeleri neticesinde kontrolden çıkan sporcuların kural dışı davranışları hoş olmayan görüntülere neden olmakta ve sporcu yaralanmalarına davetiye çıkarmaktadır.

Spor Yaralanmalarından Korunma Önlemleri nelerdir?

Yapılan spor branşı ne olursa olsun her sporcunun aktif spor yaşamı boyunca küçük ya da büyük spor yaralanmalarıyla karşılaşması gayet doğaldır. Gerek bireysel gerekse takım sporları ile uğraşan her sporcu yaralanma riski ile karşı karşıyadır. Bu nedenle oluşabilecek spor yaralanmalarını en aza indirecek önlemleri almak sporcu sağlığı açısından çok önemlidir.

1. Sporcu Sağlığı Eğitimi

Sporun öncelikle sağlıklı yaşam olduğu düşünüldüğünde spor yaralanmalarında gerekli sağlık bilgisine sahip olmak, sakatlıklardan korunmada önemli yöntemlerden biridir. Sporcuda sağlık bilincinin oluşturulması, fair play (centilmenlik) olgusunun yerleştirilmesi, kişisel temizlik, hastalıklardan korunma, sağlıklı beslenme, zararlı alışkanlıklardan uzak durma gibi konularda düzenli bir sağlık eğitiminin verilmesi çok önemlidir.

2. Tıbbi Kontroller

Spora yeni başlayanların ya da aktif spor yaşantısına devam edenlerin sağlık yönünden değerlendirilmesi gerekir. Sporcunun herhangi bir rahatsızlığı olmasa dahi tıbbi kontrollerinin düzenli periyotlarla yapılması sağlık sorunlarının oluşmadan önlenmesinde oldukça etkilidir.

Küçük bir sağlık sorununun ciddi sonuçlar doğurabileceği ve sporcuların performansları üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği göz ardı edilmemelidir.

3. Isınma ve Soğuma

Bir diğer korunma yöntemi ise sportif aktivitelerden önce yapılan ısınma çalışmalarıdır. Sportif ısınma genel olarak fizyolojik ve psikolojik bir hazırlıktır. Fizyolojik olarak vücut ısısının artmasının yanı sıra zihinsel olarak aktiviteye hazırlanma evresidir. Yapılan her antrenman ve yarışma öncesi mutlaka ısınma çalışmaları yapılmalıdır. İyi yapılmış bir ısınma çalışması antrenman ve yarışma esnasında sporcuları spor yaralanmalarından koruyan en önemli etkendir.

Spor yaralanmalarının önlenmesinde yeterli ısınmanın gerekliliği gibi soğuma çalışmalarının da yapılması göz ardı edilmemelidir. Vücudun birden soğumasına izin verilmemeli; hafif tempolu koşular, esnetme ve germe çalışmaları ile kaslarda oluşan yorgunluk ve kasılmalar azaltılmaya çalışılmalıdır.

Genel olarak sportif aktivite ısınma, antrenman, yarışma ve soğuma olarak değerlendirilmelidir.

4. Esneklik Egzersizleri

Spor yaralanmalarından korunmanın diğer bir yolu ise eklem hareket açısının (esnekliğin) en üst sınırlara getirilmesidir. Esnekliğin üst seviyeye çıkarılması kas ve tendon gibi yumuşak dokuların yaralanma riskini azaltır. Aynı zamanda esnekliğin geliştirilmesi sporcunun performansını da olumlu yönde etkiler.

Düzenli yapılan ısınma, esnetme ve germe egzersizleriyle esneklik geliştirilebilir ve üst seviyelerde tutulabilir. Bireysel, eşli ve aletle yapılan esneklik çalışmaları sporcunun esneklik seviyesini üst seviyede tutmasına yardımcı olur.

5. Sportif Rehabilitasyon

Her yıl spora bağlı çok sayıda yaralanma meydana gelmektedir. Bu yaralanmalar fiziksel aktivitede iş gücü kaybı ve önemli düzeyde tıbbi harcamalara neden olur. Yaralanmalardan sonra sporcunun yeniden aktif spor yaşantısına dönmesini belirleyen en önemli etken, vakit kaybetmeden uygulanan rehabilitasyon sürecidir.

Spor yaralanmalarının tedavisinde, sporcunun ağrısının azaltılması, eklemdeki hareket kaybının giderilmesi, sakatlanmayı oluşturan etkenlerin ortadan kaldırılması ve sağlıklı bir şekilde yeniden spora dönüşün sağlanması amaçlanır.

Unutulmamalıdır ki spor yaralanmaları spor branşına özgü özellikler taşır. Spor yaralanmalarından korunmak bunların tedavilerinden daha etkilidir.

Spor Yaralanmalarından Korunmak için Çevreye Yönelik Önlemler nelerdir?

1. Spor Sahaları

Spor yaralanmalarında çevresel önlemlerin başında spor sahaları ve zeminlerinin spor yapmaya uygunluğu gelir. Futbol sahalarının çimlendirilmesi; voleybol, basketbol, hentbol spor salonlarında direklerin ve duvarların koruyucu minderlerle çevrelenmiş olması gerekir (Görsel 1.26). Ayrıca spor alanlarının zeminlerinin düzgün ve kuru olması, alanlarda yeterli durma mesafesinin bulunması, spor yaralanmalarının azalmasına yardımcı olur.

2. Spor Malzemeleri

Spor yaralanmalarından diğer bir korunma yolu ise kullanılan spor malzemelerinin özelliğinin belirlenmesidir. Spor araçları yaş ve cinsiyete göre farklılıklar göstermektedir. Basketbolda toplar, yaş kategorilerine göre belirlenir. Atletizmde atmalarda kullanılan gülle, disk, çekiç; bisiklet ve kayak gibi sporlarda kullanılan farklı büyüklük ve ağırlıktaki malzemeler bunlara iyi birer örnektir. Ayrıca spor malzemelerinin bakımı yıpranan malzemelerin onarılması, onarılamayacak durumda olanların kesinlikle kullanılmaması gerekmektedir.

3. Spor Branşına Özgü Oyun Kuralları

Günümüzde spora özgü oyun kuralları sporcu sağlığının korunması yönünde önemli değişikliklere uğramıştır. Uzak doğu sporlarında kullanılan darbe emici eldiven ve futbolcuların kullandığı tekmelik zorunlu hâle getirilmiştir. Spor yarışmalarında sporcuların yüzük, bilezik ve kolye gibi aksesuarları kullanmaları yasaklanmıştır. Amatör boks maçlarının üç raund ile sınırlandırılması, sporcu sağlığını korumaya yönelik önlemlerdendir. Bu değişikliklerle spor yaralanmalarının gerçekleşmeden önüne geçilmeye çalışılmıştır.

Özellikle fair-play (centilmenlik) kavramı ve ruhunun sporcular arasında yaygınlaşması ve uygulanması da spor yaralanmalarını azaltan nedenler arasında gösterilir.

Açık mekanlarda yapılan sporlarda hava kirliliğinin olmadığı saatler tercih edilmelidir.

4. İklim Koşulları

İklim şartları özellikle açık alan sporlarında oldukça etkilidir. Havanın kirli olduğu saatlerde, aşırı sıcak ve soğuk ortamlarda yapılan sportif aktiviteler gerekli önlemler alınmaz ise sporcu sağlığı açısından tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Sıcak havalarda vücudun havalanmasını sağlayan, soğuk havalarda ise vücut ısısını koruyan giysiler yaralanma riskini azaltır. Yüksek sıcaklıkta yapılan sportif karşılaşmalarda ve antrenmanlarda fazla miktarda mola verilmelidir. Sıcaktan dolayı kaybedilen suyun tekrar alınması sağlanmalıdır.

Bir diğer etken coğrafi konum gereği ülkeler arasındaki saat farkıdır. Sporcunun bu duruma uyum sağlayabilmesi için en az bir hafta önceden o bölgede olması gerekir.

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir