Spor yaralanmaları nelerdir ve hayatımızı nasıl etkiler?

Kronik yaralanma

Spor yaralanmaları nelerdir ve hayatımızı nasıl etkiler?

Son yıllarda kitle iletişim araçlarının etkin kullanılması ve eğitim seviyesinin yükselmesiyle sağlıklı bir yaşam için spor yapmanın gerekliliği anlaşılmış, böylece spor yapanların sayısı hızla artmıştır. Örneğin günümüzde düzenlenen koşulara her yaş grubundan insan katılmaktadır.

Spor yapmak, yaşam kalitesini artıran en önemli etkenlerden biridir. İnsanlar spor yaparak bir taraftan bedensel bir taraftan ruhsal sağlıklarını korumuş olurlar. Ancak her türlü aktivitede olduğu gibi spor yaparken de dikkat edilmesi gereken noktalar vardır.

Spor yapan her bireyin özellikle sporcuların korkulu rüyası olan yaralanmalar, hemen hemen her spor dalında karşılaşılabilecek sorunlardandır. Toplumda spor yapanların sayısının giderek artması, spor yaralanmalarında da artışa neden olmuştur.

Spor yaralanmaları, vücudun tamamının veya bir bölgesinin normalden fazla bir kuvvetle karşılaşması ve dayanıklılık sınırlarının aşılmasıyla ortaya çıkan durumları kapsar. Bir başka ifade ile spor yaralanmaları, genel olarak sportif aktiviteler sırasında meydana gelen her türlü hasarın genel adıdır. Bu tanımlar sportif müsabakalar, okul içi aktiviteler ve bireysel sportif etkinlikler gibi her türlü sportif etkinliği kapsar. Gerek profesyonel gerekse amatör olarak spor yapan insanlarda darbeler, düşmeler ve şiddetli kasılmalar sonucu oluşan spor yaralanmaları görülebilir.

Spor yaralanmaları, oluş şekillerine göre akut spor yaralanmaları ve kronik spor yaralanmaları olarak iki grupta incelenir.

Akut ve kronik yaralanmalar nelerdir?

Akut spor yaralanması, vücudun tamamının ya da bir bölümünün çarpmalara, düşmelere ya da olabildiğinden daha fazla yüke maruz bırakılması sonucu oluşan yaralanmalardır. Akut yaralanmalara örnek olarak düşmeler, çarpmalar, darbeler, burkulmalar, kırık ve çıkıklar verilebilir. Sporda akut yaralanmalar spor yaralanmalarının temel nedeni olarak gösterilir.

Kronik spor yaralanması, iyi tedavi edilmeyen spor yaralanmalarının tekrarlamasıdır. Kronik yaralanmalara örnek olarak stres kırıkları, tenisçi dirseği verilebilir.

Sportif aktiviteler sırasında yaralanan birey ertesi gün günlük hayatına devam edebiliyorsa sağlıklı, edemiyorsa veya sportif aktiviteye katılamayacak durumda ise yaralanmış kabul edilir.

Akut veya kronik olarak karşımıza çıkan spor yaralanmaları ciddiyet derecesine göre üç şekilde incelenmektedir.

● Spora katılımı 1-7 gün engelleyen yaralanmalar hafif,
● 8-21 gün engelleyen yaralanmalar orta,
● 21 günden daha uzun süre engelleyen veya kalıcı yaralanmalarla sonuçlananlar ise ciddi yaralanmalar olarak tanımlanır.

Spor yaralanmaları, çocukluk ve ergenlik döneminde görülen tüm yaralanmaların dörtte birini oluşturur.

Spor Yaralanmaları ile ilgili Temel Kavramlar nelerdir?

Sağlık

Engellilik

Hastalık

Fiziksel uygunluk

Özürlülük

Yetersizlik

Travma

Sakatlık

Yaralanma

Zedelenme

Yara

Sağlık, hastalık, fiziksel uygunluk, travma, yaralanma, yara, zedelenme, sakatlık, yetersizlik, özürlülük, engellilik gibi kavramlar spor yaralanmalarında karşımıza çıkan başlıca kavramlardır.

Hastalık ve sağlık kavramlarını birbirinden ayrı düşünmek doğru değildir. Çoğu zaman, hastalık kavramından bütün insanların aynı şeyi anladıkları düşünülür. Oysa hastalığın tanımı toplumdan topluma ve zamana göre değişir. Bir bireye ne zaman hasta denileceği ya da bireyin ne zaman kendisini hasta hissedeceği değişkenlik gösterir. Bu farklılıklar ya da ayrımlar sağlıklı olma durumunun yitirilmesi sürecini başlatır. Örneğin kronik kalp yetmezliği olan birisi tabii ki her zamanda ve her toplumda kendisini hasta olarak görecek ve algılayacaktır.

Sadece başı ağrıyan birine hasta muamelesi yapılıp yapılmaması ya da bireyin kendisini hasta olarak algılayıp algılamaması o toplumun hastalık kavramını nasıl tanımladığıyla yakından ilişkilidir. Birkaç yüzyıl öncesinde insanların korkulu rüyası ve salgın bir hastalık olan grip günümüzde çok önemli bir sağlık sorunu olarak görülmemektedir.

Sağlık; genel anlamıyla kişinin bedeninde hastalık, sakatlık veya hastalık yapıcı bir etkenin bulunmaması hâlidir. Kısacası sağlık, bedenin iyiliğinin yanı sıra kişinin ruhsal ve sosyal olarak da kendini iyi hissetme hâli olarak değerlendirilmelidir.

Hastalık ise bireyin organizma içi bir fonksiyonunun anormalliği ya da düzensizleşmesi anlamına gelir.

Fiziksel uygunluk, kişilerin fiziksel aktiviteleri başarılı bir şekilde yapabilme yeteneğidir. Fiziksel uygunluğu yeterli olmayan bireylerin yapacakları spor etkinliklerinde travmalara dönüşebilecek zorlamalara karşı dikkatli olmaları yaralanma riskini en aza indirir.

Kondisyon olarak nitelendirilen fiziksel uygunluk, spor için gerekli fiziksel ve zihinsel özellikler bütünüdür. Gerek yüksek performansa ulaşmada gerekse spor yaralanmalarının önlenmesinde önemi azımsanamayacak derecede büyüktür.

Sporcunun fiziksel özelliği, yapmış olduğu spor branşına uygun olmalıdır. Halterciler kısa boylu sporculardan seçilir. Çünkü kısa bir sporcunun ağırlığı yerden kaldıracağı mesafe uzun boylu sporcudan daha azdır.

Spor yaralanmaları ile ilgili diğer bir kavram travmadır. Travma sözcüğü eski Yunancada yara anlamına gelmektedir. Canlı üzerinde beden ve ruh sağlığı yönünden kalıcı izler bırakan, bir dokunun yapısını, biçimini bozan ve dıştan mekanik bir etki sonucu oluşan yerel yaraya travma adı verilir.

Fiziksel bir etki sonucu sporcunun organizmasının zarar görmesine yaralanma; vurma, çarpma, düşme gibi çeşitli eylemler sonucu oluşan deri, kas, damar, sinir gibi dokularda meydana gelen tahribata yara adı verilir. Yaralar açık ve kapalı olmak üzere ikiye ayrılır. Açık yaralar müsabaka ya da antrenman esnasında gerçekleşebilir. Bu tip yaralara hemen müdahale edilmezse bu yaralar enfeksiyonlara neden olabilir. Kapalı yaralar ise künt travmalar, doku sıkışmaları, ezikler, burkulmalar, doku yırtıkları ve kopmaları olarak adlandırılır.

Zedelenme; vurma, çarpma ve delme sonucu berelenmek ya da ezilmek olarak tanımlanır. Özellikle yumuşak doku diye tabir ettiğimiz vücudun kas ve bağ yapılarında gerçekleşir.

Fiziksel bir aktivite esnasında kişinin uzuvlarında ya da vücudun herhangi bir bölgesinde meydana gelen işlev bozukluklarına verilen genel isim sakatlık olarak tanımlanır. Sakatlıklar geçici, sürekli ve ilerleyen tipte görülebilir. Sağlık bakımından fiziksel yapı ve fonksiyonlarda eksiklik ve anormalliğe yetersizlik, bir aktiviteyi normal tarzda veya normal kabul edilen sınırlar içinde gerçekleştirmedeki kısıtlılık veya yetersizliğe özürlülük, bir yetersizlik ya da özür nedeni ile yaşa, cinsiyete, sosyal ve kültürel faktörlere bağlı olarak kişiden beklenen rollerin kısıtlanması ya da yerine getirilememesi de engellilik olarak tanımlanmaktadır. Engelli bireylerin toplum hayatına uyum sağlaması, sosyal ve kültürel faaliyetlerin yanı sıra sportif etkinliklere de katılımı sağlanmalıdır.

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir