Salih amel nedir, ibadetler davranışlarımızı nasıl etkiler?

Salih amel nedir, ibadetler davranışlarımızı nasıl etkiler?
İslam dininde insanlar, iyilik yapmaya ve bütün varlıkların yararına olacak güzel davranışlarda bulunmaya teşvik edilir. İnsanın kendisine, topluma ve çevreye faydalı olmak amacıyla yaptığı her türlü güzel iş ve davranışa dinimizde salih amel adı verilir.
Allah’ın farz kıldığı namaz oruç, hac, zekât gibi ibadetler birer salih ameldir. Bunların dışında kişiye ve topluma faydalı olan bütün güzel işler de salih amel sayılır. Örneğin yoksullara yardım etmek, temiz olmak, çevreyi ve hayvanları korumak, helâl yoldan kazanç elde etmek, selamlaşmak, hediyeleşmek, çalışmak, sorumluluklarımızı yerine getirmek salih amellerdendir.
İslam dini güzel iş ve davranışları ibadet kabul eder.
Kur’an-ı Kerim’de salih amelin insanı Allah’a yaklaştırdığı şöyle ifade edilmektedir: “Ne mallarınız ne de çocuklarınız sizi bizim katımıza daha çok yaklaştıran şeylerdir! Ancak iman edip salih amel işleyenler başka. İşte onlar için işlediklerine karşılık kat kat mükâfat vardır. Onlar cennet köşklerinde güven içindedirler.” (Sebe suresi, 37. ayet.) Salih amellerimizin karşılığı bize Allah tarafından verilecektir. Bizler salih amellerimizi kimseden bir karşılık beklemeden, sırf Allah’ın rızasını ve sevgisini kazanmak amacıyla yapmalıyız. Doğru olan davranış budur. “Şüphesiz iman edip salih ameller işleyenler var ya; işte onlar yaratıkların en hayırlısıdırlar. Rableri katında onların mükâfatı, içlerinden ırmaklar akan, içlerinde ebedî kalacakları Adn cennetleridir. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte bu mükâfat Rablerine derin saygı duyanlara mahsustur.” (Beyyine suresi, 7 – 8. ayetler.) ayeti ve bunun gibi pek çok ayetle Allah, insanları güzel davranışlarda bulunmaya, faydalı işler yapmaya teşvik etmektedir. Bizler de elimize geçen her fırsatta iyi ve güzel davranışlarda bulunmaya gayret etmeliyiz.
Hz. Peygamber (s.a.v.) anlatıyor:
Bir yolcu, yoluna devam ederken çok susamıştı. Bir kuyuya rastladı. Kuyuya inip su içti. Kuyudan dışarı çıktığında bir köpeğin, susuzluktan dili sarkmış bir vaziyette kıvrandığını ve toprağı yaladığını gördü. Yolcu, “Bu köpeğin hâli benim biraz önceki hâlim gibi, o da çok susamış bir vaziyette.” diye söylendi. Kuyuya indi ve ayakkabısına su doldurarak köpeğe su verdi. Allahü Teâlâ da o kişinin bu davranışını, katında makbul saydı, günahlarını affetti ve ona mağfiret eyledi.
Resûlullah bu olayı anlattıktan sonra kendisini dinleyen sahabelerden bazıları sordu: “Ey Allah’ın Resûlü! Hayvanlara yaptığımız iyilikte de bize bir sevap ve karşılık var mıdır?
Peygamberimiz şöyle buyurdu: “Her canlıya ve can taşıyan her hayvana yapılan iyilikte bir sevap, bir karşılık vardır.” Ebu Davud, Edeb, 32.
İbadetler davranışlarımızı nasıl etkiler?
İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir.
İnsan, ibadetlerini yerine getirirken Allah’ın sevgisini ve rızasını kazanmayı hedeflemektedir. Allah’a inanan ve ibadetlerini samimiyetle yerine getiren biri, onun razı olmadığı kötü davranışlardan da uzak durmaya gayret eder, iyi davranışlara yönelir. İbadetlerimizi bu düşünceyle yerine getirmemiz davranışlarımızın da güzelleşmesini sağlar.
Allah’ın bizden yapmamızı istediği her ibadetin bireysel ve toplumsal birtakım faydaları vardır. Örneğin namaz ibadeti, bize temizlik alışkanlığı kazandırır. Abdest alarak bedenimizin bazı organlarını temizleriz. Ayrıca namaz kılacağımız yerin ve kıyafetlerimizin temiz olmasını sağlarız. Günün belirli vakitlerinde beş kez yapacağımız bu ibadet sayesinde zamanımızı planlamayı ve bir düzen içerisinde yaşamayı öğreniriz. Her an bizimle beraber olan ve her gün namaz ibadetiyle huzuruna çıktığımız Rabb’imize mahcup olmamak için kötülüklerden uzak dururuz. Mutlak üstünlüğün sadece ona ait olduğu bilinciyle gururdan ve kibirden uzaklaşırız. Kimseyi küçümsemez, alçak gönüllü oluruz.
“(Ey Muhammed!) Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkor. Allah’ı anmak (olan namaz) elbette en büyük ibadettir. Allah yaptıklarınızı biliyor.” (Ankebût suresi, 45. ayet.)
Oruç ibadeti sayesinde açlığın, susuzluğun zorluğunu yaşar, muhtaçların hâlini anlarız. Bu sayede onlara sevgi ve merhamet göstermeyi öğreniriz. Sabırlı ve anlayışlı olmaya çalışırız.
“Sizden biriniz oruçlu olduğu zaman kötü söz söylemesin, bağırıp çağırmasın, bir kimse kendisine kötü söz söyleyecek olursa yahut sataşırsa ona, ‘Ben oruçluyum.’ desin.” (Buhari, Savm, 2.)
Hac ibadeti sayesinde dili, rengi, ırkı farklı insanlarla bir araya gelip kaynaşırız. Toplumdaki konumumuz, makamımız, maddi durumumuz, cinsiyetimiz ne olursa olsun Rabb’imiz karşısında eşit olduğumuzun farkına varır, kibirden uzaklaşırız.
Zekât ibadeti sayesinde toplumda yardımlaşma ve dayanışma artar. Zenginler ve yoksullar arasında sevgi ve saygı bağları gelişir. Toplumda kardeşlik, barış gibi güzel duygular yaygınlaşır.
İnsanların en temel haklarından biri istedikleri dine inanmak ve inandıkları dinin gereklerine göre ibadet etmektir. Ülkemizde bu hak anayasa ile güvence altına alınmıştır. Din, vicdan ve ibadet özgürlüğü aynı zamanda laikliğin gereğidir. Laiklik ilkesi ile insanların dinî inançlarının ve duygularının istismar edilip kötüye kullanılmasının önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Din, vicdan ve ibadet özgürlüğü, sağlıklı bir şekilde ancak laikliğin egemen olduğu toplumlarda gerçekleştirilebilir. Atatürk, “Laiklik ilkesinde ısrar ediyoruz. Çünkü ulusal iradenin, insanlığa mal olmuş değerlerin belki de en kutsalı olan din özgürlüğü ancak laiklik ilkesine bağlanmakla korunabilir.” (Atatürkçülük, C 1, s.330.) diyerek bu gerçeği işaret etmektedir. Bir başka sözünde de “Laiklik yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü de demektir.” (Atatürkçülük, C 1, s.111.) demektedir.
Bunları yapmayın ben bir öğretmenim,çocuklar buradan yaparlarsa ödevlerini ,biz öğretmenlerin ödev vermesine gerek yok. Akıllı tahtadan açıp okuduruz.
acaba sew oldunuz mu?
Teşekkürler Gamze hanım :)
Harika bir şiir kaleminize Maaşallah
Teşekkürler :))