Hangi durumlarda insanlar birbirlerine yardım etmelidir?
İnsanlar hangi durumda birbirine yardım eder?
İnsanlar neden yardımlaşmalıdır?
Başkalarını etkilemek için, huzursuz olmamak için, suçluluk duygusunu yok etmek için, veya herkesin mutluluğunu istediğimiz için yardım ederiz.
Deprem, sel, yangın ve benzeri afetlerde, insanların yıllar boyu emek vererek kazandıkları şeyler yok olabilir. Böyle durumlarda insanların birbirine yardım etmeleri kaçınılmaz hale gelir.
Günlük yaşamda kendi ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çeken bir çok insan karşımıza çıkar. Yaşlılık, hastalık, engelli olma gibi durumlar bunlardan bazılarıdır.
Hayatı paylaşan insanlar, aynı düzeyde değillerdir, örneğin zayıfı, güçlüsü, fakiri, zengini,erkeği, kadını gibi. İnsan toplulukları beraber doğup, beraber ölürler. Bu beraberlik “hayat”ın kaynağını oluşturur.
İnsan sosyal bir varlıktır ve yaşadığı toplumun üyesidir. Duyguları, ihtiyaçları onu toplumla içiçe yaşamaya yöneltir. Toplum içinde yaşayan bireyler ise farklı yetenek ve özellikler taşırlar.
Çevremize baktığımızda insanların farklı zenginlik seviyesine sahip olduğunu görürüz. Günlük yaşamda kendi ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çeken bir çok insan karşımıza çıkar. Yaşlılık, hastalık, engelli olma gibi durumlar bunlardan bazılarıdır.
İnsanlar yakın akrabalarına uzak akrabalara oranla daha çok yardım ederler. Ayrıca insanlar günlük yaşantılarında hasta olanlara sağlıklı olanlara oranla daha çok yardım ederken ölüm durumlarında ise sağlıklı olanlara yardım etmeyi tercih etme eğilimindeyiz.
İnsanlar, yaşadıkları süre içinde birbirlerine ihtiyaç duyarlar. Zenginler bile fakirlere ihtiyaç duyar. Hiç bir zengin benim kimseye ihtiyacım yoktur diyemez. O insan servetini çalıştırdığı insanların gücü ile kazanır. Zira kimi çalıştırıyorsa ona muhtaç demektir.
İnsanların birbirlerine muhtaç olmaları, aralarındaki yardımlaşmaları zorunluluğunu ortaya çıkarır. Yardımlaşma toplum halinde yaşamanın sonucudur.
İnsanların birbirlerine ihtiyaçları vardır. Aynı toplumda komşusu açlık, hastalık çeken bir kişi, kendi içinden o komşusuna yardım etme gereksinimi duyar. Kendi ailesi için hazırladığı bir tas çorbasını muhtaç komşusuyla paylaşmak ister. Doktora, hastaneye gidemeyen komşusunu doktora, hastaneye götürmek ister. Sonucunda içini manevi bir mutluluk kaplar. Aynı toplumun bireyleri olan insanların her açıdan birbirlerine ihtiyaçları vardır. Karşılıklı ihtiyaçların giderilmesi toplum bilincini güçlendirir. Aynı zamanda bu yardımlaşma ve paylaşmalar toplumdaki ekonomik ve sosyal dengesizlikleri de önler. Malını fakir ve kimsesiz ile paylaşmak aradaki sevgiyi artırır, toplumsal dayanışmayı geliştirir. Başkasının acısını paylaşmak kadar, insana huzur veren diğer bir manevi haz yoktur. Bir ölüm acısını paylaşmak ne güzel bir davranıştır. Aynı olayları biz de yaşayabiliriz.
Paylaşan ve başkalarına yardım yardıma hazır olan insanlar cimrilik hastalığından kurtulmuş olur. Mutluluğun ve huzurun yalnızca parayla elde edilmediğini yaşamış olurlar. İlaçlarını alamayan, tedavi masraflarını karşılayamayan bir kimsenin bu ihtiyaçları karşılandığında ne kadar mutlu olacağını tahmin edebiliriz. Ona yardımcı olan da en az onun kadar mutlu olur. Herkes kabul eder ki mutluluklar paylaştıkça artar, üzüntüler paylaştıkça azalır.
ÇOK 👍👌👌😁😁😁
2016 ocak 20 mersinde doğdum
çok iyi yazılmış bir duadır bu kim yazdıysa eline koluna sağlık
Saçlarımız ne modeline örnektir
KELOĞLAN İLE NASREDDİN HOCA Keloğlan kasabaya tavuk satmaya gitmiş. Pazara gelince elindeki iki tavuğa müşteri aramaya başlamış. Adamın biri tavuklara…