Dilek ve Dualarda Geçen Dinî İfadeler nelerdir?

Dua çocuk ibadet

Dilek ve Dualarda Geçen Dinî İfadeler nelerdir?

Bir arkadaşımız hastalandığında ona hangi sözlerle geçmiş olsun deriz?

Günlük hayatımızda bazen kendimiz bazen de çevremizdeki insanlar için çeşitli dileklerde bulunur, dualar ederiz. Hayatımızın her anında kullandığımız dilek ve dua cümleleri gönlümüzü rahatlattığı gibi karşımızdaki insanlara da sevgimizi yansıtır. Bu dilek ve dualarımızın hepsinde Allah’ı (c.c.) hatırlar ve yüceltiriz. Aynı zamanda Allah’ın (c.c.) yardımını isteriz. Dilek ve dua ifadeleri dilimize öyle yerleşmiştir ki onlar olmadan konuşmalarımız eksik ve zayıf kalır.

Ayşe sabah gözlerini açtığında gün doğmak üzereydi. Bismillah diyerek yatağından kalktı. Lavaboya gitti. Abdestini aldı ve sabah namazını kılmak üzere namaza durdu. Namazını bitirdikten sonra, bir süredir hasta olan sınıf arkadaşı Fatma için, “Allah’ım! Fatma kardeşimin hastalığına şifa ver.” diyerek dua etti.

Ayşe’nin annesi Hatice teyze kahvaltı sofrasını hazırlamıştı. Ayşe besmele çekerek kahvaltısına başladı. “Elhamdülillah. Allah’ım! Verdiğin nimetler için sana şükürler olsun.” diyerek kahvaltısını tamamladı. Ayşe, yemeğe besmele ile başlamanın ve Allah’a teşekkür ederek yemeği bitirmenin çok sevap olduğunu biliyordu. Ellerini yıkayıp dişlerini fırçaladı. Okula gitmek üzere kıyafetlerini giydi, saçlarını taradı, çantasını hazırladı ve kapıya doğru yöneldi. Annesi Ayşe’yi “Allah’a emanet ol kızım” diyerek uğurladı. Ayşe de annesine “Allah razı olsun anneciğim.” dedi ve okulun yolunu tuttu.

Bir kişiden iyilik ve yardım gördüğümüzde, “Allah razı olsun.” diyerek o kişinin Allah’ın (c.c.) hoşnut olacağı bir kul olması için dua etmiş oluruz. Birini yolcu ederken “Allah’a emanet ol.” deriz. O da bize “Allah’a ısmarladık.” diyerek karşılık verir. Bir hastayı ziyaret ettiğimizde “Allah şifalar versin.” ifadesini kullanır, böylece Rabbimizin yardımıyla iyileşmesi için dua ederiz. Yapacağımız bir iş için veya bir buluşmaya gideceğimiz zaman “İnşallah” diyerek o işin Allah’ın (c.c.) dilemesi ile gerçekleşeceğine inanırız. Bir olay veya durumla karşılaştığımızda, şaşkınlık veya sevinç hallerimizde Allah’ın (c.c.) istediği olur anlamında “Maşallah” deriz. Ders çalışan veya sınava hazırlanan birine “Allah zihin açıklığı versin.”, alışveriş yaparken “Allah bereket versin.”, bir işle uğraşan kişiye “Allah kolaylık versin.”, yakını ölen birine “Allah sabır versin.”, bebeği olan birine “Allah analı babalı büyütsün.” gibi dileklerde bulunur, dualar ederiz.

Meryem İnşallah Diyor

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de “İnşallah (Allah izin verirse) demeden hiçbir şey için, ‘Şu işi yarın yapacağım’ deme!”* buyurmaktadır. Gelecekte yapacağımız işler için inşallah demek Yüce Allah’ın bizlere emridir. Yapacağımız bir iş için inşallah dediğimizde o işi yapmak için gayret göstermek gerekir. Yoksa inşallah dedikten sonra yapmamak, verilen sözü tutmamak anlamına gelir.

Taha, kızı Meryem ile konuşurken “inşallah” sözünü ilk kez kullanır. Meryem:

-“Baba inşallah ne demek?” diye sorar. Babası:

-“Kızım, bir şey yapacağımızda Allah’ın (c.c.) izniyle kolaylıkla olsun diye bu ifadeyi kullanırız.” şeklinde bir cevap verir.

Çocukların anne ve babalarından istekleri bitmez. Bu isteklerin hepsini karşılamak mümkün değildir. Taha, kızının isteklerinden karşılamak istedikleri için “inşallah” demeyi, istemedikleri için “bakarız” demeyi tercih etmektedir. Meryem, babasının bu ayrımını zamanla öğrenmiştir. Bir gün Meryem:

-“Baba şu oyuncakçıya gidelim mi?” diye sorar. Babası:

-“Bakarız kızım” der. Meryem:

-“Bakarız deme baba, inşallah de. Kolaylıkla gidip oyuncak alalım.” der. Meryem’in bu cevabı babasının çok hoşuna gider ve birlikte oyuncak almaya giderler.
(Taha Kılınç “Kırmadan İncitmeden”)

Günlük konuşmalarımızda kullandığımız tüm bu dilek ve dualar Yüce Allah’a olan bağlılığımızı hayatımızın her anında ifade etmemizi sağlar. Ayrıca bu ifadeler insanlar arasındaki ilişkileri güzelleştirir. Kendimiz için böyle dilek ve dualarda bulunulması nasıl hoşumuza gidiyorsa, başkalarına bu dileklerde bulunmak da onları hoşnut eder. İnsanlar arasında sevginin artmasını sağlar. Hz. Peygamber, kendimiz için isteğimiz güzel şeyleri başkaları için de istememiz gerektiğini şu hadisiyle ifade etmiştir: “Hiçbiriniz kendisi için istediğini mümin kardeşi için de istemedikçe iman etmiş olmaz.” (Buhârî, İman, 7.)

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir