Çoklu zeka kuramı nedir?

Çoklu zeka kuramı nedir?
Gardner, 1983 yılında yedi ayrı evrensel zekâ alanı tanımlamış ve bireylerde doğuştan var olan bu zekâ alanlarının
farklı kültürlerde, farklı biçimlerde ortaya çıktığını öne sürmüştür (Bümen, 2005). Başlangıçta yedi olarak belirlenen
zekâ sayısı, daha sonra “doğa zekâsı” nın da eklenmesiyle sekize çıkmıştır.
Çoklu Zekâ Kuramı, eğitime taraf olan tüm kesimleri, geleneksel zekâ anayışını ve okullarda verilen eğitimi sorgulamaya yönelmiştir. Çünkü kuramın temelinde, zekânın alışıldık tanımının artık geçerli olmadığı anlayışı vardır. Eğitim- öğretim sürecinde, Çoklu Zekâ Kuramının önerilerinin dikkate alınması gerekir. Çoklu Zekâ Kuramının, zekânın çağdaş anlamına ve öğrenmenin doğasına ilişkin ilkeleri şöyle özetlenebilir (Filiz, 2003; Selçuk ve diğerleri, 2004):
1. İnsanlar çok farklı zekâ türlerine sahip olabilirler. Günlük yaşantıdaki etkinlikler aynı anda birden fazla zekâ alanına hitap eder. Çok basit işlerde bile farklı zekâ alanları kullanılır. Her insanın aktif olarak kullandığı zekâ alanları kendine özgü bir karışıma sahiptir.
2. Bir bilginin öğrenilmesi için tek yol yoktur. Bir bilgi, birden fazla yolla öğrenilebilir ve öğretilebilir.
3. Zekâ alanları dinamik, yani değişmeye ve gelişmeye açıktır. Her insanın sahip olduğu güçlü zekâ alanları yanında,
zayıf olduğu zekâ alanları da olabilir. Ancak, zayıf zekâ alanlarının güçlendirilmesi mümkündür.
4. Zekâ alanlarının her biri hafıza, algılama ve problem çözme açısından farklı bir sisteme sahiptir. Her bir zekâ
alanının gelişimi kendine hastır ve kendi içinde değerlendirilmelidir.
5. Bütün zekâ alanları insanların kendilerini gerçekleştirmelerine yöneliktir. Birey zekâ alanlarını tanımalı, bunları
geliştirecek etkinliklerde bulunmalıdır.
Derslerde farklı zekâ alanlarına hitap edecek etkinliklerin bir arada kullanılması sağlanmalıdır. Çünkü öğrencilerin
öğrenme esnasında kullandıkları zekâ alanları birbirinde ayrılmaktadır. Böylelikle, öğrenirken farklı zekâ alanlarını
kullanan öğrencilerin de işlenişte aktif kılınması kolaylaşacaktır.
Çoklu Zekâ Kuramı, öğrenme sürecinde bilginin algılanması ve kalıcılığın sağlanmasında insanların farklı algılama
ve öğrenme stillerine sahip olduğunu savunur. Bireysel farklılıklara uygun olarak öğrenme ortamlarında bireyin
algılama ve bilgiyi yapılandırma şekline uygun olarak öğrenme ortamlarında bireyin algılama ve bilgiyi yapılandırma
şekline uygun değişik öğrenme yöntem ve tekniklerinin kullanılması gerektiğini öngörür. Öğrencilerin kaynaklara
ulaşma şansının, tarihsel-kültürel, coğrafi, ailesel ve durumsal etkilerin, bireylerde zekâ alanlarının gelişmesine etki
ettiğini belirtmektedir (Bümen, 2005).
Çoklu Zekâ Kuramına göre, öğretim sürecinde değerlendirme, çocuğun iç içe olduğu toplumsal ve kültürel değerlerle,
beceri ve bireysel özelliklerini ele alarak yapılmalıdır. Öğrenciyle ilgili başvurulacak kaynak, sadece sınav
sonuçları olmamalı, proje üretimi, ekip çalışmaları, topluca yapılan etkinliklere katılım gibi kriterler de değerlendirilmelidir. Her çocuğun bir çalışma ve gelişim dosyası (portfolyosu) olmalı ve bunlarda çocukların hangi biçimde, nasıl daha kolay öğrendiklerine ilişkin kişisel özellikleri yer almalıdır. Yani, başarısızlık yerine öğrencinin nerelerden başarı gösterdiği vurgulanmalıdır.
Gardner tarafından geliştirilen Çoklu Zekâ Kuramına göre, bireylerde sekiz zekâ alanı bulunmaktadır. Bu zekâ
alanlarını özetlenirse (Bacanlı, 2005; Selçuk, 2005; Erçetin, 2001; Özden,2003; Gültekin, 2004; Demirel, 2004; Özdemir ve diğerleri, 2004; Eren-Yavuz, 2004; Bümen, 2005);
1. Sözsel/Dilsel Zekâ: Sözcükleri hem sözlü hem de yazılı olarak etkili biçimde kullanma becerisidir.
2. Mantıksal/Matematiksel Zekâ: Bilgiyi kategorize ederek, sınıflayarak, soyut ilişkiler üzerinde çalışarak öğrenme
becerisidir.
3. Görsel/Uzaysal Zekâ: Bu zekâ alanı temelde, nesneleri görebilmeye ve görselleştirebilmeye dayanır.
4. Müziksel/Ritmik Zekâ: Duyguların aktarımında müziği algılama ve sunmada, müziği bir araç olarak kullanma,
yani müziğe ve müziksel içeriğe karşı duyarlı olma yeteneğidir.
5. Bedensel/Kinestetik Zekâ: Vücut hareketlerini kontrol etme, bedenin farkında olma (istem dışı bedenin verdiği
tepkilerin anlamlarının farkında olma), zihin ve beden arasında güçlü bir bağ kurma (bir düşünce karşısında bedenin
düşünceye bağlı olarak davranış göstermesi), pandomim yetenekleri, bedeni tümüyle iyi kullanma.
6. Sosyal Zekâ: Grup içerisinde iş birlikçi çalışma, sözel ve sözsüz iletişim kurma, insanların duygu, düşünce ve davranışlarını anlama, paylaşma, ifade edebilme, yorumlama ve insanları ikna edebilme becerisidir.
7. İçsel Zekâ: Bu zekâya benlik zekâsı da denmektedir. Kişinin kendini tanıması, içsel durumlarının farkında olma,
kendisi ile ilgili düşüncelerin ve duyguların farkındalığı gibi özellikleri içerir.
8. Doğa Zekâsı: Bu zekâya sahip bireyler, kaynaklara ve sağlıklı bir çevreye ilgi duyarlar.
Çoklu Zekâ Kuramına göre ders işleniş içeriklerinin çeşitlenmesi ve daha fazla zekâ alanına hitap eden öğrenmenin
gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Öğrencilerin çoklu zekâ alanlarının tespit edilerek onları tanımaya ve öğrenmelerindeki farklılıkların belirlenmesine çalışılmalıdır. Fakat bu çoklu zekâ envanterlerinin bir zekâ testi olmadığı, sadece öğrencilerin zekâ alanlarını tanımak ve bir profil oluşturmak için kullanılması gerektiği unutulmamalıdır. Dolayısıyla, öğrencilerin etiketlenmesi, belirli seviyelere ayrılması gibi yan uygulamalardan uzak durulmalı, bu yöntem sadece öğrencilerin bireysel farklılıklarını belirlemek ve onların bireysel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kullanılmalıdır.
Sakla samanı gelir zamanı ne demek? Bir eşyayı sağlamalıyız bi kaç gün sonra ihtiyacımız olur o yüzden saklamalıyız
Sevgili arkadaşlar ben bu siteyi öneriyorum gayet iyi benimki yarışmaya katılacak 60 yane yazmam gerek daha sonra görüşürüz
Araştırma ödevlerini yapabilirsiniz benim sözlüğün yarışmaya girecek bence gayet uygun bi yer bilmeyen lere öneririm bende bilmiyordum bence bundan yazıyorum
Birinin aşırı heyecanlanarak ne yapacağını, nasıl davranacağını bilmeyecek durumda olması demektir.
Teşekürederim çok iyi 😊😇🤗