Cinlerin ve şeytanın en belirgin özellikleri nelerdir?

acele işe şeytan karışır atasözünün anlamı

Cinlerin ve şeytanın en belirgin özellikleri nelerdir?

Kur’an’a Göre Cin ve Şeytan nasıl varlıklardır?

Cin, “gizli ve örtülü varlık, görülmeyen şey” anlamına gelir. Tıpkı melekler gibi cinleri de gözlerimizle göremeyiz, diğer duyu organlarımızla da algılayamayız. Onlar hakkındaki tek haber kaynağımız, Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimizin sözleridir.

Yüce Allah (c.c.) “Ben cinleri ve insanları, ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zâriyât suresi, 56. ayet.) buyurmaktadır. Bu yönüyle cinler de bizler gibi Allah’a (c.c.) inanmak ve onun buyruklarını yerine getirmekle yükümlüdürler. Onlar da yaptıklarından ahirette hesaba çekilecek, iyilik ve kötülüklerinin karşılığını alacaklardır. (Cin suresi, 14,15. ayetler.) Kur’an’da, Peygamberimizin (s.a.v.) cinlere de İslam dinini anlattığı, onlardan bir bölümünün Peygamberimize (s.a.v.) inandığı, bir bölümünün de inanmadığı belirtilir. (Cin suresi, 1, 2. ayetler.)

Cinlerin yaratılışı, meleklerden ve insanlardan farklıdır. Kur’an-ı Kerim’de yer alan “Cini de yalın bir ateşten yarattı.” (Rahmân suresi, 15. ayet.) şeklindeki ayet, onların ateşten yaratıldıklarını bildirmektedir. Diğer taraftan cinlerin geleceği bilemeyecekleri Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade edilmektedir: “Süleyman’ın ölümüne hükmettiğimiz zaman, onun ölümünü onlara, ancak değneğini yemekte olan bir kurt gösterdi. Süleyman yere yıkılınca cinler anladılar ki eğer gaybı bilmiş olsalardı aşağılayıcı azap içinde kalmamış olacaklardı.” (Sebe’ suresi, 14. ayet.)

Şeytan insanı kötülüklere nasıl teşvik eder?

Kur’an-ı Kerim’e göre şeytan nasıl varlıktır? Şeytanın özellikleri nelerdir?

“…Şeytan onlara işledikleri (günahları) güzel gösterip onları yoldan çıkardı. Oysa bakıp ibret alacak durumdaydılar.
(Ankebût suresi, 38. ayet.)

“(Şeytan:) ‘Sonra (onların) önlerinden ve arkalarından, sağlarından ve sollarından onlara sokulacağım ve çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın!’ (dedi.)”
(A’râf suresi, 17. ayet.)

“Allah’a karşı sorumluluk bilincine sahip olan kimseler, kendilerine şeytandan gelen bir vesvese dokunduğu zaman düşünür, (gerçeği) görürler.”
(A’râf suresi, 201. ayet.)

“Şeytan onlara vaatte bulunur ve onları boş umutlarla oyalar. Oysa şeytanın onlara vaadi, aldatmadan başka bir şey
değildir.”
(Nisâ suresi, 120. ayet.)

“Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helâl ve temiz olanlarından yiyin, şeytanın peşine düşmeyin; çünkü şeytan sizin açık bir düşmanınızdır. O size daima kötülük ve çirkin iş (yapmanızı), Allah hakkında bilmediğiniz şeyler söylemenizi emreder.”
(Bakara suresi, 168, 169. ayetler.)

“Şeytan, içki ve kumar yoluyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?”
(Mâide suresi, 91. ayet.)

Kur’an’da adı geçen görünmeyen varlıklardan biri de şeytandır. Kur’an-ı Kerim’de şeytanın ateşten yaratıldığı belirtilmektedir. (A’râf suresi, 12. ayet; Kehf suresi, 50. ayet.)

Allah (c.c.) ilk insan olarak Hz. Âdem’i (a.s.) yaratmıştır. Ona akıl, irade gibi üstün özellikler vermiştir. Daha sonra bütün meleklerin ve iblisin Âdem’e secde etmesini istemiştir. Melekler secde ettiği hâlde, iblis (şeytan) kibirlenerek bu emre karşı çıkmıştır. Bu tavrından dolayı Allah (c.c.) onu huzurundan kovmuştur.

Şeytan, Allah’ın (c.c.) emrine karşı gelmiş, ona isyan ederek baş kaldırmıştır. Kur’an-ı Kerim’de bu durum şöyle ifade edilmiştir: “Meleklere, ‘Âdem’e secde edin.’ demiştik, hemen secde ettiler. Yalnız iblis diretti, kibirlendi, nankörlerden oldu.” (Bakara suresi, 34. ayet.) Böylece şeytan, insanın üstünlüğüne saygı göstermemiş, kendisinin daha üstün olduğunu iddia ederek büyüklenmiştir. Düşmanlığını kıyamete kadar devam ettireceğine dair yemin etmiştir.

Şeytan, insanları doğru yoldan uzaklaştırmak için şüpheye düşürür. Kötü alışkanlıklarla insanları Allah’ı (c.c.) anmaktan ve ona ibadet etmekten alıkoymak ister. İnsanların arasına düşmanlık sokarak onları birbirine düşürür. İyi ve güzel işlerden uzaklaştırıp kötü davranışlara yöneltmek için çalışır. İnsanlara, yaptıkları kötü işleri güzel gösterir.

Şeytan inatçı ve nankördür. İnsanlara sinsice yaklaşır, vesvese verir, hile yapar ve tuzak kurar. İnsanda boş kuruntular uyandırır. Onlara yalancı vaatlerde bulunarak haram işlemeye teşvik eder.

Peygamberimiz de (s.a.v.) şeytanın kötülüğünü şöyle dile getirmiştir: “…İçindeki vesvese ve fiskosları yapan, aklını çelmeye çalışan şeytandır, gizli ses de onun sesidir. Bundan Allah’a sığınmak gereklidir.” (Tirmizî, Tefsir, 3.)

Bütün bu olumsuz özellikleri nedeniyle şeytan, insanlar arasında kötülüğün simgesi olarak görülmüştür. Her türlü kötü söz, iş ve davranış şeytanla birlikte anılmıştır. Dilimizde sık sık kullanılan “Şeytanlık yapma!”, “şeytan işi” ve “şeytana uymak” gibi ifadeler de toplumumuzda şeytanın kötü bir varlık olarak kabul edildiğini ortaya koymaktadır.

Şeytan Bize Niçin Düşmandır?

Şeytan, insandan önce yaratıldı. Allah ilk insanı yani Hz. Âdem’i topraktan yaratınca meleklere ve şeytana:

– Âdem’e secde edin, diye emretti. Melekler derhâl secdeye kapandılar. Ama şeytan çok kibirliydi:

– Ben secde etmem, diye diretti. Allah:

– Niçin secde etmiyorsun, diye sorunca,

– Çünkü beni ateşten, Âdem’i topraktan yarattın. Ateş topraktan daha üstündür, dedi.

Allah, emrine karşı gelen ve kibirlenen şeytana kızdı, onu cennetten kovdu ve kıyamete kadar ona izin verdi. Yeryüzüne inen şeytan Âdem’e ve soyuna düşman kesildi. O, cennetten atılmanın acısıyla insana ve insanlığa kin duyuyordu.

– Cennetten kovulmama insan neden oldu. Bak ben ona ne yapacağım! Onu kandıracağım. Böylece Allah’ın ona da kızmasını ve onu da benim gibi cehenneme atmasını sağlayacağım!

İşte o gün bu gündür şeytan kötü şeyleri bize iyi göstermek ister. Bizi de kendi gibi baştan çıkarmaya çalışır.

M. Yaşar KANDEMİR Meleklere İnanıyorum, s. 53.

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir