Ahirette nelerden hesap verilecek?

Dünya ölüm ahiret

Ahirette nelerden hesap verilecek?

“İyilik yap denize at, balık bilmezse Halik (Yaratıcı) bilir.” (Atasözü)

“Dünya ahiretin tarlasıdır.” (Hadis-i Şerif, Acluni, Keşfü’l-Hafa, C 1, s. 495.)

İnsanların dünyada söyledikleri hiçbir söz, yaptıkları hiçbir davranış karşılıksız kalmayacaktır. Nitekim Kur’an’da şöyle buyrulur:“Kim küçücük bir hayır işlemişse onun karşılığını alır. Kim de küçücük bir kötülük işlemişse onun karşılığını alır.” (Zilzâl suresi, 7, 8. ayetler.)

İsrafil’in sûra ikinci kez üflemesiyle bütün insanlar diriltileceklerdir. Daha sonra dünyada yaptıklarının karşılıklarını görmek için mahşer denilen büyük bir meydanda Allah’ın (c.c.) huzurunda toplanacaktır. Buna haşr denir. İnsanların dünyada yaptıkları her işin ve sözlerin yazıldığı amel defterleri kendilerine dağıtılır. Yaptıkları iş ve davranışlardan sorguya çekilirler. İnsanların bu şekilde hesaba çekilmeleri Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade edilmiştir: “Kitabını (amel defteri) oku! Bugün sana hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter.” (İsrâ suresi, 14. ayet.)

Ahirette insanların bütün davranışları mizan adı verilen adalet terazisinde değerlendirilecektir. Sonuçta iyilikleri fazla olanlar cennete gideceklerdir. Kötülükleri fazla olanlar ile Allah’a (c.c.) ve ahiret gününe inanmayanlar ise cehenneme gideceklerdir. (Buharî, Rikak, 52; Müslim, İman, 329; İbn Mace, Zühd, 33.) Ancak inançlı olup da kötülükleri fazla olanlar cezalarını çektikten sonra cennete gideceklerdir.

“Allah’a karşı gelmekten sakınanlara vadedilen cennetin durumu şöyledir: İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren içecekten ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Onlar için orada her çeşit meyve ve Rablerinden de bağışlama vardır…” (Muhammed suresi, 15. ayet.)

Allah (c.c.), dünyada iken iyi işler yapanları, güzel davranışlarda bulunanları cennette mutlu bir yaşamla ödüllendireceğini müjdelemiştir: “Allah, iman edip iyi ameller işleyenleri bağışlayacağını ve kendilerine büyük mükâfat vereceğini vadetmiştir.” (Mâide suresi, 9. ayet.) Cennet, dünyada iken inanıp yararlı işler yapanların sonsuza kadar kalacakları, çeşitli nimetlerin verileceği yerdir.

Kötülük yapanlar ise bunun karşılığını mutlaka göreceklerdir. Onlara hiçbir haksızlık yapılmayacaktır. Yaptıkları kötülükler ve haksızlıklar karşılıksız da kalmayacaktır. Kur’an-ı Kerim’de bu gerçek şöyle dile getirilmiştir: “Hayır! Kim bir kötülük eder de bu kötülüğünün günahı kendisini çepeçevre kuşatırsa işte o kimseler cehennemliktirler. Onlar orada devamlı kalırlar.” (Bakara suresi, 81. ayet.) Cehennem, Allah’a ve ahiret gününe inanmamış, onun öğütlerine uymamış insanların pişmanlık ve acı içinde yaşayacakları yerdir.

Allah (c.c.) merhametlidir, kullarını sever ve onları affeder. İyilik yapanları fazlasıyla mükâfatlandırır. Kötülük yapanlara tövbe etme imkânı tanır. Tövbe etmeyip kötülüğünde ısrar edenleri ise kötülüğü oranında cezalandırır. Kur’an’da bu durum şöyle dile getirilmiştir: “Kim (Allah’ın huzuruna) iyilikle gelirse ona getirdiğinin on katı vardır. Kim de kötülükle gelirse o sadece getirdiğinin dengiyle cezalandırılır. Onlar haksızlığa uğratılmazlar.” (En’âm suresi, 160. ayet.)

Ahiret gününe inanan insan öldükten sonra tekrar diriltileceğini ve yaptıklarından hesaba çekileceğini bilir. İyi ya da kötü hiçbir davranışın karşılıksız kalmayacağına inanır. Bu nedenle yaptığı bütün işlerde sorumluluk bilinciyle hareket eder. Kötülük yapmaktan kaçınır. Allah’ın (c.c.), cennette kendisi için hazırladığı nimetlere kavuşmak amacıyla onun hoşnut olacağı işler yapar. Sonunda cennette kendisi için hazırlanan nimetlere kavuşur.

Ahiret inancı, insanda hesap verme bilincini geliştirir. İnsan, yaptığı her davranışın veya söylediği her sözün sadece ahirette değil, dünyada da bir karşılığının olduğunu bilir. Bu bilinç, davranışlarımızda daha dikkatli olmamızı sağlar. Bizleri kötülüklerden sakındırıp iyilik yapmaya yöneltir. İyi ve güzel davranışlarımızın Allah tarafından hem dünyada hem de ahirette ödüllendirileceği Kur’an’da şöyle ifade edilmiştir: “İşte onlara, sabretmelerinden ötürü mükâfatları iki kez (dünya ve ahirette) verilir. Bunlar kötülüğü iyilikle savarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (hayır yolunda) harcarlar.” (Kasas suresi, 54. ayet.)

Ahirete inanan insan kötülük yapmaktan ve suç işlemekten kaçınır. Çünkü insanda Allah’a (c.c.) karşı derin bir saygı ve günah işlemeye karşı utanma duygusu (hayâ) oluşmaktadır. (Tirmizî, Kıyâmet, 24.) Ayrıca yaptığı her şeyin kaydedildiğine ve ahirette hesabını vereceğine inanmak insanda sorumluluk bilincini geliştirir. İnsanın iç dünyasında onu kötülüklerden caydıracak ve vicdanını harekete geçirecek böyle bir güce her zaman ihtiyaç vardır.

Ahirete inanan insan, erdemli yaşamaya çalışır. Herkesle iyi geçinir ve kimseye haksızlık yapmaz. Doğru ve dürüst olmayı, iyilik yapmayı, insanlara hizmet etmeyi kendisine ilke edinir. Peygamberimiz (s.a.v.) ahirete iman ile insanın davranışları arasında sıkı bir ilişkinin olduğunu şu şekilde dile getirmiştir: “Kim Allah’a ve ahirete inanıyorsa misafirine ikram etsin. Kim Allah’a ve ahirete inanıyorsa komşusuna iyilik yapsın. Kim Allah’a ve ahirete inanıyorsa güzel söz söylesin veya sussun.” (Buharî, Edeb, 31.)

Ahiretin dünyada kazanılacağına inanan insan hayatın zorluklarına sabreder. Kanaatkâr olur ve dünyevi menfaatlerin geçici olduğunu bilir. Sahip olduğu nimetleri paylaşır. Bu konuda Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Bu dünyada gerçekte insana ait olan üç şey vardır. Bunlar yiyip tükettiği, giyip eskittiği ve sadaka verip ahiret azığı yaptığı şeylerdir.” (Müslim, Zühd, 3, 4; Tirmizî,)

* Allah merhameti gereği günah işleyenlere tövbe imkânı tanır ve tövbe edenleri bağışlayarak cennetiyle mükâfatlandırır.

* Cennet mutluluk yurdu, cehennem ise ceza yeridir.

* Cennet ve cehennem Allah’ın adaletinin bir gereğidir.

* Hiç kimseye haksızlık yapılmayacaktır.

* Hiçbir söz ve davranış karşılıksız kalmayacaktır.

Dönme Dolap
Ağaçlar yaprak döker
Yeniden açmak için
Sonra döner çiçeğe
Kokular saçmak için
(M. Yaşar KANDEMİR Ahirete İnanıyorum, s. 16.)

Sürekli bir anlam arayışı içinde olan insan kendi kendine, “Ben kimim? Niçin yaratıldım? Benim ve bu dünyanın sonu ne olacak?” gibi sorular sorar. İnsanın akıbeti ile ilgili soru ve endişelerine en anlamlı cevabı ahiret inancı verir. Çünkü ahirete inanan insan öldükten sonra kıyamet günü tekrar dirileceğinin ve sonsuz bir hayat süreceğinin farkındadır. İşte bunu bilen insan, yaşamın bir amacı olduğunu anlar ve yaratılış amacı doğrultusunda hayatını sürdürmeye özen gösterir.

Nereden geldik, nereye gidiyoruz?

Doğum, Dünya hayatı, Ölüm, Kabir Hayatı, Kıyamet, Yeniden diriliş, Haşr-Mahşer, Hesap-Mizan, Cennet-Cehennem

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir