Sabır

sabır

Sabır

Sabır nedir?

Sabır, olacak ya da gelecek olanı telaş göstermeden bekleme; öfkelendirecek bir durum karşısında bile öfkelenmeme; acıya, üzüntüye ve sıkıntıya katlanma; başa gelen bela ve musibetlere dayanma; nefsi kötülüklerden uzaklaştırmaya çalışma

Sabır ne demektir?

Mevcut koşullara dayanabilme, kendini tutma, kendini tutma, tahammül, katlanma, dayanma gücü

Sabır kelimesinin anlamı nedir?

Sabır; çalışkanlık, gayretlilik, kararlılık, tevekkül, metanet, istikrar, umut, azim, sebat, çaba, itaat gibi kavramlarla ilgilidir.

Sabır, beklenen bir durum karşısında dayanıklı, mütevazi ve gayretli olmaktır.

Sabır, kendini tutma ve nefsine hakim olmaktır.

Her şeyin bir olgunlaşma zamanı var. Her şey gelişir. Düşünceler bile zamana ihtiyaç duyar. Önemli olan, zamanın gelmesini beklemektir.

Sabır, zor koşullar altında cesaret ve metanetini yitirmeme duygusudur. Sabırlı insan uzun süreli gecikmelere ve tahriklere rağmen moralini bozmadan yoluna devam eder veya beklemesini sürdürür.

Sabır yetişkinliğin en önemli göstergelerinden biridir. Sabırsızlık aceleciliğe yol açar ve iyi düşünmeden verilmiş yanlış kararlara neden olur.

Gelen bela, zorluk ve sıkıntılara sabredemeyenler felakete düçar olur. Bir hastalık, bir bela gelince bağırıp çağırmak fayda vermez, zararlı olur. Bunun tek çaresi Allahü teâlânın takdirine razı olmaktır. Sabırlı olmayan başarılı olamaz. Bir kimse başına gelen zorluklara karşı sabretmezse devamlı huzursuz olur, başarısız olur.

Sabrın sonunda selamet ve saadet vardır, sabırsızlık ruhun zayıflığından, imanın ve inancın güçsüzlüğünden kaynaklanır.

Sabır olayın ilk anında gösterilmelidir. İlk acı, sıkıntı, heyecan gittikten sonra sabretmek o kadar önemli değildir. İnsan belaya ve musibete sabrettiği gibi kazanca, nimete ve bolluğa karşı da sabır göstermeli, açgözlü olmamalıdır.

Sabır her türlü acıya meşakkat ve sıkıntıya, heyecan ve duyguya katlanma, bunlara  karşı mukavemet etme, aklın ve dinin gösterdiği yolda sebat etme, yasaklara karşı da direnme anlamı taşır.

Sabır; aklın ve dinin gösterdiği yolda sebat etmek, kararlı olmak, nefsin aşırı olan istek ve arzularına direnmektir. İnsanın nefsine zor gelse de bazı ibadetlerde, erdemli ve ahlaki davranışlarda bulunmayı sağlayan güç sabırdır.

Sabır, insanın iradesini kaybetmesini önleyen, çektiği acılara rağmen Allaha isyan etmeden mücadelesine devam edebilmesini ve ayakta kalabilmesini sağlayan güçtür.

Sabır kötülüklerle, tebellikle, zayıflıkla mücadele etmek, bunlara karşı çıkmak ve bir hakkı savunmak ve korumak için, kötülükle tembellikle zayıflıkla mücadele etmek çaba göstermektir, kararlı olmak ve bunda devamlılığı korumaktır.

Sabırlı davranan insan iyi ile kötüyü, güzel ile çirkini, dost ile düşmanı ayırt edebilir. Öfke ile, kızgınlık ile, acele ile kalkan zararla oturuyorsa, sabır ile hareket eden de her zaman kazançlı ve kârlı olur.

Mesela,

Ders çalışmanın zorluğuna sabredemeyen, sınavda başarılı olamaz. Abdest almaya sabredemeyen namaz kılamaz. Meyvenin olgunlaşmasını sabırla beklemeden hemen yiyenin karnı ağrır, midesi bozulur. Yemeğin dinlenmesine sabredemeyen ağzını yakar, midesini bozar. Tasarrufa sabredemeyen, ihtiyacına sabredemeyen, nefsine uyup savurganlık yapan parasının kıymetini bilemez, fakirleşir. Zorluklar karşısında sabredemeyen direncini kaybeder, ümidini kaybeder, yıkılır, yenilir, mahvolur.

sabır

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir